menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Özgür Özel, gölge kabine…

26 1
06.12.2025

Diğer

06 Aralık 2025

Yaklaşık 30 paydaşlı (üniversite, şirket, şahıs) SAHİCİ bir YERLİ otomobil yapma isteğimizi ve mantıklı gerekçelerini zamanın başbakanına 2011 yılının sonbaharında çok etraflı yapılmış bir araştırma raporu çerçevesinde sunmuştuk.

Bugüne kadar gerek iktidar gerekse daha sonra muhalefet partileri yetkilileri ile, sayısını unutacak kadar çok görüşme yapmamıza rağmen herhangi bir netice alamadık.

Zaten anlattıklarımızı iktidardan anlayan olmadı. Farklı sebepler(!) ile anlarmış gibi yapıp akçeli sualler soranlar oldu.

Muhalefetten ise Sn. Kılıçdaroğlu zamanında (teknik olarak değil, ülkeye faydası açısından) önce sadece Sn. Bülent Kuşoğlu, sonra da Sn. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu anladı. Ancak o dönemde de araya Covid girdi, netice alamadık.

Onun için bu yazıyı, son ümit ile Sn. Özgür Özel’e hitaben yazıyorum. Teknik bilgisi olan bir kimse, üstelik siyasetçi/milletvekili gibi bir mesleği(!) yok... Piyasadan biri...

Dünya otomotiv endüstrisi, son 15 yıldır çok ciddi bir metamorfoz geçiriyor... Biz dünyanın en gelişmiş “otomotiv yan sanayiine ve otomobil montaj sanayiine” sahip bir milletiz. Ancak, hâlâ seri üretim otomobil yapamıyoruz...

Kamuoyu olanları elektrikli otomobile “geçmek” olarak algılıyor. Bu doğru değil, otomobil bugün yeniden keşfediliyor.

Önceleri “içten patlamalı (ICE) motor yerine elektrik motoru koy, bagaja da akü doldur; el sana elektrikli otomobil” diye düşünüldü. Ancak, öyle olmadığı, uygulama sonunda çıkan onlarca problem ile anlaşıldı.

Son 10 yıl içinde ise “elektrik motoru (plug in/sadece fişten elektrik alıp stok ederek giden) mu?” yoksa “hibrid (biri benzinli diğeri elektrik çift motorlu) mi?” sualine cevap aranıyor.

Daha da yakın yıllarda, hidrojen de biyogaz da bu listeye eklendi.

Öte yandan farklı tasarlanmış elektrik motorları da var. Hatta bu “hareket” yakıtlarının her ikisini, hatta üçünü birden kullanmak isteyen tasarımlar da var.

İsterseniz önce elektrik motoru nasıl çalışıyor bir daha hatırlayalım. Lügat tarifi şöyle; “Elektrik motoru, temel olarak, farklı kutuplardaki elektromıknatısların birleştirilmesiyle oluşturulan dairesel bir mıknatısın ortasına iletken bir cisim koyulmasıyla elde edilir. İletken cisimle etkileşime geçen mıknatıs, itme ve çekme kuvvetlerinin etkisine girerek hızla dairesel hareket gerçekleştirir.”

Alışılmış görünüş, oransal olarak motorun uzunluğunun, kalınlığından daha uzun olduğu şekildedir. Bunun teknik ve uygulama sebepleri vardır.

Ancak bir İngiliz firması daha farklı bir yaklaşım ile motoru bir disk halinde tasarladı. Yani oran tam tersine değişti.

Aslında bu yeni bir tasarım değildi, ancak bir araçta kullanılır hale getirildi ve bu tasarım ile klasik elektrik motorundan çok daha kuvvetli, daha az yakıt kullanan “yeni bir motor” elde edildi.

İnternette bulunan adresinde Yasa Ltd.’in hikâyesi şöyle anlatılıyor:

“YASA, kurucu ve hâlâ CTO'su (Chief Technology Officer/Baş Teknoloji Sorumlusu) olan Dr. Tim Woolmer'ın doktorasının ardından Oxford Üniversitesi'nden ayrılmış bir kuruluş olarak 2009 yılında kuruldu. Küçük, güçlü ve verimli elektrik motorlarının, politika yapıcılar tarafından küresel çapta belirlenen katı hedefleri karşılamada yeni, daha verimli ve sürdürülebilir ulaşım araçlarının mümkün kılınması........

© T24