menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Açgözlülüğün gölgesinde toprak ana

18 6
21.09.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

21 Eylül 2025

Dünya üzerinde açgözlü insanlar var olmaya devam ettiği sürece Toprak Ana’nın daha çok çekeceği var. Toprak insanın karnını doyuruyor doyurmasına ama aç gözlü dünya düzeninin ve insanının gözünü doyurmuyor.

Geçtiğimiz hafta yaşadığım bazı karşılaşmalar bir kez daha yüzüme bu üzücü gerçeği çarptı. Bir süredir izlediğim Magarsus adlı dizinin 2. sezonuyla ekrana taşıdığı maden meselesi ile 18. İstanbul Bienali’nde karşılaştığım sanatçıların yıkım,talan eksenindeki çarpıcı eserleri bu üzücü gerçeğin sanata yansıyan yüzü, Akbelen’de maden faaliyetleri dolayısıyla acımasızca sökülen zeytin ağaçları da gerçek hayata yansıyan yüzü oldu benim için.

Yalnız Akbelen’den değil, bir süredir ülkenin dört bir yanından ülkemizin kültürel ve doğal mirasının madencilik uğruna katledilmeye çalışılmasına karşı çığlıklar yükseliyor. Akbelen’de, Kazdağları’nda, Samadağ’da ve İkizköy'de halk, doğa katliamlarına karşı canla başla, kendilerini ağaçlara bağlamak ve yetkililer tarafından orantısız güce maruz kalmak suretiyle mücadele ediyor.

Hatırlarsak; Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine yakıt sağlayan linyit madeni sahasının genişletilmesi için 2019'da başlayan çalışmalar, geçmişte de Akbelenlilerin direnişiyle karşılaşmıştı.

Halkın toprağına, ağacına, tarihine, kültürüne, yaşamına sahip çıkmak üzere göstediği direnişe rağmen 24 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yasalaşan 7554 sayılı enerji ve madencilik faaliyetlerini hızlandırmayı amaçlayan yeni kanunla birlikte Akbelen'de zeytinliklerin sökümü feryatlar içinde yeniden başladı.

Asırlardır var olan bilge ağaçlara yapılan vicdansızlığa da insanların maruz bırakıldığı zulme de kalp dayanmıyor.

Tema Vakfı; zeytinlerin yok olmasıyla köylülerin geçim kaynağının, kültürünün ve anılarının yok olacağının ve şu ana kadar sadece Muğla'nın Menteşe, Yatağan ve Milas ilçelerinde toplamda 59 köyün maden projeleriyle yok olma riski altında olduğu ve bu köylerin 15'inin kısmen, 10'unun ise tamamen yok edilmiş olduğu gerçeğinin altını çiziyor.

Maden faaliyetlerini yürüten şirketlerin ise dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da kurduğu cümleler ‘ağaçları bilimsel yöntemlerle başarılı şekilde taşındığı’ ve ‘taşınan ağaçların tamamının yeni yerlerine uyum sağladığı’ yönünde.

Bazı uzmanlar zeytin ağaçlarının taşınabileceğini söylese de TEMA Vakfı gibi çok sayıda kurum buna karşı çıkıyor.

Bu zulme karşı çıkmak ve direnişe destek olmak üzere Akbelenliler herkesi........

© T24