Stranger Things oyuncuları set günlerini anlatıyor: Sinir bozucu stresli ve tatlıydı; ateşliyken gördüğün bir rüya gibi...
Diğer
30 Kasım 2025
Fotoğraflar: Netflix Press
Hikâyenin sonuna geldik. Netflix’in orijinal yapımları arasında ilk kez tüm dünyada kült haline gelen hikâyesi Stranger Things, popüler kültür ve hikâye anlatıcılığına kendi izlerini bırakarak veda ediyor. Artık bir sokakta bisikletleriyle gezen, şapkalı “nerd” 9-10 yaşındaki çocukları gördüğümüzde ilk aklımıza gelen şey Stranger Things’in ilk sezonu olacak. Ya da “Upside Down” denince içimiz ürperecek. İlk sezonu 2016’da yayınlanan ve beşinci sezonu tamamlanınca veda edecek olan Stranger Things, 2010’ların ve 20’lerin “kült yapımları” “en iyi dizileri” ya da “tarihin en iyi 10 fantastik dizisi” listelerinde her zaman yeri olacak.
Ama bu diziyi bugünün kültleri haline getiren, dizinin geçtiği dönem yani 80’leri bugüne taşıması. 80’ler dünyasını en ince detayına kadar, o analog dünyada hiçbir anısı olmayan çocuklara tanıtan ve hatta özendiren Stranger Things, soundtrack’i ile de 80’leri yeniden canlandırdı. Kısa online sohbetimizde Charlie Heaton’ın söylediği gibi “Stranger Things’i yaratan Matt Duffer ve Ross Duffer kardeşler özellikle referans dünyalarında gerçekten çok güçlü. Her sezonu parçalayıp yeniden kurarken ilham aldıkları yerleri saklama gibi bir dertleri yok. Bu da bence diziyi, onlardan önce gelen büyük hikâyelere yazılmış bir tür aşk mektubuna dönüştürüyor. Bir yandan da çocukluğa, ergenliğe, genç olmanın ne demek olduğuna ve o dönemin ruhuna bakıyor olması yüzünden böyle güçlü.”
Jonathan Byers karakterini canlandıran Charlie, setteki ilk gününü hatırlayıp hatırlamadığını sorduğumda duraksıyor ve topu Natalie’ye atıyor; “Senin setteki ilk günün nasıldı?”
“Setteki ilk günüm… Bazen karıştırıyorum Ama en net hatırladığım galiba gerçekten ilk gündü, Joe’yla çektiğimiz o yatak odası sahnesi. Evet, o flashcard’lı sahne; Joe’nun pencereden içeri tırmandığı an. Çok heyecanlıydım, kesinlikle. İçimdeki o gerginlik hâlâ aklımda” diyerek anlatıyor. “Böyle bir set ortamında, karakterin için sıfırdan inşa edilmiş o muazzam yatak odası setinde ilk kez çalışıyorsun… Ve Joe’yla o sahneyi çekmek hem inanılmaz heyecan vericiydi hem de gerçekten sinir bozucu tatlı bir stresti. Bir yandan da her şey biraz bulanık; ama bazı anlar hâlâ çok net. O odaya geri dönüp her şeyi yeniden yaşayabilecekmişim gibi geliyor. Ama aynı zamanda o kadar uzun zaman olmuş ki düşündükçe garip geliyor.”
Dile kolay, dokuz senedir devam eden bir diziden bahsediyoruz! Çocuk oyuncuların tamamı dizide büyüdü. Hatta onların büyüme şekline göre senaryonun şekillenmesi gerekti. Dizinin hayran kitlesi büyüdükçe, genç oyuncu kadrosunun ünü de aynı hızla genişledi. Eleven rolüne ilk kez 12 yaşındayken adım atan Millie Bobby Brown, bugün Hollywood’un en tartışılan yıldızlarından biri. Nefret edeni de çok, seveni de. İngiliz oyuncu, iki Godzilla filminde yer aldı ve Sherlock Holmes’un genç kız kardeşi Enola’ya odaklanan yan seride başrol oynadı.
Bu arada Stranger Things, Londra West End’de sahnelenen The First Shadow oyununu doğurdu ve iki kez Oscar’a aday gösterilen Winona Ryder’ın kariyerine adeta yeni bir nefes verdi. Jim Hopper rolündeki David Harbour içinse dizi, Marvel yapımları Black Widow ve Thunderbolts dahil olmak üzere büyük bütçeli filmlere açılan bir kapı oldu.
Natalie anlatınca Charlie de yarım yamalak hatırlıyor setteki ilk gününü. “Sanırım benim ilk günüm de o gündü. Joe’yla birlikte sete gelmiştik. bir test gibi bir şey miydi o? Joe’yu ilk kez orada tanıdım.........© T24





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein