Batı yarım kürenin unutulan cehennemi: Haiti |
Diğer
26 Aralık 2025
Latin Amerika ve Karayipler'de dikkatimiz daha ziyade Venezuela'ya yönelmiş durumda. Ülkeyi denizden ablukaya alan ABD başkanı Trump, geçtiğimiz haftalarda Venezuela petrolü taşıyan tankerlere el koymaya başladı. Karasal hedefleri ne zaman vurmaya başlayacağını herkes merak ediyor. Nicolas Maduro'nun memleketinde işlerin kötüye gittiği kesin, ancak aynı bölgede senelerdir daha kötü durumda olan, 2021 sonrasında çetelerin hakimiyetine geçen, 12 milyon nüfuslu bir başka ülke mevcut. Tahmin ettiğiniz üzere Haiti'den bahsediyorum.
2023 yılından bugüne uluslararası toplumun yardım etmeye gayret ettiği, ancak bir şey değiştiremediği Haiti sadece uçurumun dibine gelmiş değil, aşağı doğru yuvarlanıyor. Geçtiğimiz iki yıl içinde, Kenya önderliğinde teşkil edileceği duyurulan 2 bin 500 kişilik polis/asker gücünün desteğiyle çetelerin hakimiyetine son verilmesi çabalarından maalesef bir sonuç elde edilemedi. Hem polis/asker sayısı itibariyle hem de maddi kaynak açısından öngörülen seviyeden uzak kalan uluslararası gücün Haiti'nin güvenlik ve asayiş sorunlarını çözemeyeceği anlaşılınca, 2025 eylül ayında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bünyesinde, daha sağlam, daha etkili tamamen askeri yeni bir güç oluşturulması ve 2026 ilkbaharından itibaren adada konuşlandırılması üzerinde mutabakat sağlanması mümkün oldu.
Geriye doğru baktığımızda Haiti’ye ilk kez 2007 yılında Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerleri yollandığını, 13 yıl boyunca adada görev yapan Brezilya önderliğindeki uluslararası gücün asayiş alanında bekleneni veremediği gibi, bir çok ihlal ve skandala konu teşkil ettiğini, hatta, ülkeden ayrılmalarının Haiti halkı nezdinde memnuniyetle karşılandığını hatırlıyoruz. Bununla birlikte BM askerinin ayrılmasıyla ortaya çıkan boşluğun zayıf ve etkisiz durumdaki Haiti polisi tarafından doldurulamadığının da not edilmesi icap ediyor.
Haiti’de fevkalade kötü güvenlik ve asayiş koşullarından ötürü 2016 yılından sonra seçim yapılamadığını biliyoruz. 2021 yazında cumhurbaşkanı Jovenel Moise'in öldürülmesinden bugüne, Haiti, yeni devlet başkanını işte bu sebeple seçemiyor. Bu sarsıcı suikastın ardından 3 yıl görev yapan Başbakan Ariel Henry döneminde, çetelerin hakimiyetine son verilmesi ve ülkenin seçimlere hazır hale getirilmesi yine mümkün olamadı. Başkent Port au Prince'in yüzde 85’ini ele geçiren ve birleşmek suretiyle güçlerini arttıran çetelerin zorlamasıyla istifa etmek zorunda kalan Ariel Henry’nin ardından, CARICOM (Caribbean Community) ülkeleri ve ABD’nin ön almasıyla, ülkenin dizginleri 2024 ilkbaharından itibaren yedi kişilik bir Başkanlık Konseyi’ne bırakıldı. Konseyin atadığı başbakan Garry Connille beş ay görevde kalabildi, ardından Alex Didier-Fils Aimé görevi devraldı. Başkanlık Konseyi'nin liderliğini geçtiğimiz ağustos ayında devralan iş adamı kökenli Laurent Saint Cyr’in’in işi hayli zor, kendisinden 2026 ağustos ayında, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri düzenlemesi bekleniliyor. 2025 yılı sona ererken önümüzdeki büyük Haiti resmine baktığımızda, bu beklentinin neredeyse “imkansız görev” mahiyetinde olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.........