Diğer

30 Ekim 2025

Biliyorum, şimdi size burada “her an ölebiliriz” desem umurunuzda bile olmaz.

Ama bir ünlünün yasak aşkını ifşa etsem (edebilsem) en azından gözünüzün ucuyla bakma ihtiyacı hissedersiniz.

Pek ilgi göstermeyeceğiniz kelimeler arasında “silahlanma yarışı” ve “nükleer tehlike” gibi kavramların da bulunduğuna bahse girerim.

O zaman bu “sıkıcı konuları” bırakalım.

Size heyecanlı bir film anlatayım.

Birkaç gün önce Netflix’te gösterime giren Dinamit Evi (A House of Dynamite) adlı filmi karmaşık duygularla izledim.

Sıradan bir gün… ABD… Beyaz Saray… Pentagon… Füze Savunma Ajansı… Oralarda çalışan insanlar…

Öğle yemeği molası… Hafta sonu planları… Kimin ne zaman izne çıktığı… Başkan’ın ayağını rahatsız eden ayakkabının tamire yollanması…

O da ne?

Korkunç bir sinyal geliyor!

Doğru olamayacak kadar ürkütücü!

Pasifik Okyanusu’ndan ABD’ye doğru nükleer başlıklı bir füze gönderildiği saptanıyor.

Kim? Neden? Hangi amaçla?

Bu sorulara cevap bulmak için zaman yetmeyecek gibi. Sayılı dakikalar var.

Panik başlıyor.

Bir taraftan yıllarca hazırlandıkları ama “olmaması gereken o an” içinde yapmak zorunda oldukları… Diğer taraftan gözlerinin önünden geçen yaşamları, aileleri, sevdikleri… Birilerini uyarma isteği…

Çeşitli düzeylerden uzman ve görevlilerle Savunma Bakanı’ndan ABD Başkanı’na kadar kapsamlı ve çok hızlı........

© T24