The New Yorker ve ‘Gazetecilik nedir?’ diye sorulunca…
Diğer
12 Aralık 2025
Edirne-Hakkari arasında gezeleyip birbirimizi yerken; sosyal medya telefonunda parmak sıyırıp otururken; birinci tekil özneli cümlelerle karşımızdakiyle konuşurken; “ne bulursan içine at” mönüleriyle ruh sağlığımızı korurken artık hiç utanmıyoruz. Hani kimileri varolan durumu eleştirmek için zaman zaman “bellek kaybı” gibi deyimler kullanır ya… Ancak bizde hiç olmayan bir şeyin nasıl kaybedilebileceğini hatırlarına gelmez. Kaydetmeyen kaybeder; veya aklında kaldığı kadarıyla sonraki nesle devreder. Bizdeki tarih de, işte bu şekilde “aklımda kaldığı kadarıyla”dır. Yazı de neymiş! Zaten artık mobil telefonlarımız var.
Bu hafta başı Zorlu Center’da sergilenen “Afife” müzikalini seyrettim. Afife Jale’nin (1902-1941) hayatını konu alan gösteri gerçekten etkileyiciydi. Afife rolündeki Demet Evgar’ın şahsında tüm ekibi ve tabii tarih danışmanı Mehmet Alkan hocayı kutlarım. Ancak mobil telefon deyince… Program başlamadan uyarı yapılıyor; üstelik iki defa: “Lütfen gösteri sırasında telefonlarınızın sesini kapatınız ve fotoğraf çekmeyiniz”. Buna rağmen, kendini-elini tutamayan kimi canlılar, üstelik ön sıralarda oturmalarına rağmen oyuncuların dikkatini dağıtma pahasına telefonunu kaldırıp fotoğraf çekiyor!
Ümit verici olduğu kadar, ibret verici olan bir önemli yapım da Netflix’e geldi. Dünyaca ünlü yayınlardan New Yorker dergisinin 100. yılı (2025) münasebetiyle yapılmış tek bölümlük bir belgesel. Bugünden düne uzanan bir yolculuğun satır başları, önemli hadiseleri, kapakları, yazıları, insanları, kararları, uygulamaları anlatılıyor-gösteriliyor.
Şüphesiz herkesin bildiği, en azından duyduğu bir yayın. Bizdeki algısı daha ziyade “entel-dantel” bir dergi olduğu şeklinde. Ne yalan söyleyeyim; bir gazeteci olarak bendeki düşünce de aşağı yukarı böyle idi. Ancak belgeseli izledikten sonra “gazeteci” olduğumdan dahi şüpheye düştüm. Mesele sadece haber ve tasarım da değil üstelik; çalışma yöntemi ve çalışanların kalitesi. Bunlar bizim pek anlayabileceğimiz standartlar değil ama, anladığım kadarıyla kimilerinden bahsetmek istedim.
Bu arada bugün neredeyse herkesin bildiği dünyaca........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden