Sarıkamış’tan bugüne, Oğuz Atay’dan bizlere… |
Diğer
25 Aralık 2025
Sarıkamış’ta Ruslara esir düşen askerler Vladivostok’ta (William C. Jones koleksiyonu)
Geçmişte yaşananları bugünkü anlayışımıza-algımıza göre değerlendirmek sağlıklı değil hastalıklıdır. Bunlar özellikle yakın tarihle ilgiliyse, durum daha da kritikleşir; zira özellikle son 100-150 yıla ait tarih belgeleri epeycedir; Sarıkamış harekatıyla, Mercidabık muharebesi arasında belge-bilgi açısından epey fark bulunur. Vahim olan ise, tarihî hadiseleri bugünkü tutum ve bakış açımıza ve tabii siyasi-ideolojik “duruş”umuza göre kullanmaktır. Maalesef ülkemizde artık neredeyse sadece bu son durum vardır.
Fiilen Aralık 1914’ün son haftasından Ocak 1915 ortasına kadar devam eden Sarıkamış Harekatı (muharebeleri), şüphesiz bizim tarafımızda da tarifsiz fedakarlıklara sahne olmuştur. Ancak 111 yıl sonra Sarıkamış’ı sadece propaganda için abartmak, hatta yüceltmek; şehitlerin ve acı çeken herkesin anısına saygısızlıktır. “Soğuğa yazılan destan; geri dönmeyi hiç düşünmediler, vatan uğruna beyaz örtüyü kefen eyleyenler, buz gibi havada kahramanlık ateşi…” İktidarı, muhalefeti, birçok kurum-kuruluş, yapay zeka görsellikleri ve diğer bir dizi saçmalık eşliğinde geçen hafta bu tür “paylaşımlar” yaptı.
Böyle değil tabii. Sarıkamış Harekatı baştan aşağı bir trajedi ve utançtır. Hangi birinden söz edelim?
. 90 bin değil, yaklaşık 55 bin askerimiz şehit olmuştur.
. Bırakın geri dönmeyi düşünmemeyi, fırsat bulan binlerce askerlerimiz cepheden firar etmiştir. Sadece civar köylere sığınan, çetelere katılanların sayısı Genelkurmay kaynaklarına göre 15 bin civarındadır.
. Çok ciddi komuta hataları ve rezillikler vardır. Kifayetsiz komuta kademesi yüzünden karşısındakini düşman sanarak birbirini öldürenler binlerledir. 10 bine yakın askerimiz esir düşmüştür; ancak trajedi bitmemiştir. Bunların büyük kısmı, mecburen düşmanla işbirliği yapmıştır; hattâ savaş sonrası memleketlerine dönmemişlerdir. Dönenlere ise “Kırmızı g..lü balmumu ile davet etmedik;........