Diğer

18 Aralık 2025

Her türlü gazeteciliğin artık kamu yararı yerine çeşitli odakların “duygusal” çıkarları için yapıldığı ülkemizde, sosyal medyanın önemi giderek artıyor. Ancak bunun da ülkemizde kimi sonuçları var bilindiği gibi. Öyle her düşündüğünü söylemek, hele aktüel-siyasi bir mesele söz konusuysa mümkün değil. Hatta bırakınız söylemeyi, ima falan da olmaz. Yani soruşturma başlatılması falan da değil durum; yani “direct injection”; yani sabah karşı kapıda güvenlik güçleri!

Hâl böyle olduğu için, sanılmasın ki ülkemizde muazzam bir haber/yorum/gazetecilik faaliyeti var. Yok tabii. Ancak buna karşılık, bu dezenformasyon çağının en nadide örnekleri de bizde. Sahtekarlık-dümen üzerine kurulu sosyal medya hesapları, trol denilen kişileri dahi aşmış durumda (trollerin hiç değilse işleri belli; para aldıkları çeşitli odaklar var). Bu ortaya karışık ve tamamen bizim milletimize özgü mönüler, akıl sağlığında çok yüksek seviyede kolesterol oluşturuyor; insanlık tıkanmalarına ve benzeri görülmemiş krizlere yol açıyor. En azından bir espri, eğlenceli-komik bir vurgu, ironik bir yaklaşım da yok bunlarda. Kötülükle beslenen ve kötülük yayan hesaplar-hesapsızlıklar… Dolayısıyla siyasi iktidar sahipleri de bu kepazeliği kendi kısa vadeli hesapları için kullanmakta bir beis görmüyor.

Ülkemizin bu döngüden çıkabilmesi imkansız değilse de çok zor. İnsan kalitesizliğini de eğitim olmadan gidermek mümkün değil. Eğitim için de kaliteli okul-hoca ve hepsinden önemlisi ahlaklı bir aile yapısı gerekiyor. E, bu alandaki durumumuz da ortada. Bilim yerine ideoloji servis edilen veya dayatılan bir ülkede, sadece önlem alarak ve reaksiyon göstererek nereye kadar gidilebilir?

Bu ortamda yine de habercilik/gazetecilik için debelenen........

© T24