Gıdamızdaki “kokteyl zehir”ler ürkütücü boyutta

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

14 Aralık 2025

Yiyip içtiklerimizden hiç olmadığı kadar endişe eder hale geldik son günlerde. Tavuktan da korkuyoruz, sucuktan da. Hatta en doğal gıda ürünü çaydan bile zehirlenme ihtimalimiz var. Çünkü içine gıda üretiminde dahi kullanılamayacak boyaların karıştırıldığını gösteriyor denetim sonuçları. Haliyle, sofralarımızı lezzetten çok kaygıyla anar olduk son dönemde.

Yaşadığımız endişe yersiz değil. Çünkü hem gıdada sahtecilik çok fazla hem de gıda ürünlerinin üretildiği tesislerde hijyen eksiklikleri çok yaygın bir sorun. Kendimizi ve ailemizi korumak adına, daha bitkisel ağırlıklı beslenme seçeneğine yöneldiğimizde de, tarım kimyasalları; yani pestisit duvarına tosluyoruz. Greenpeace Türkiye’nin geçtiğimiz Nisan ayında sonuçlarını kamuoyuna duyurduğu analizler, market veya pazardan aldığımız her 3 sebze meyveden 1’inin pestisit kalıntı limiti bakımından mevzuata uygun olmadığını ortaya koymuştu.

Geçtiğimiz günlerde Avusturya’nın Türkiye menşeli salamura üzüm yaprağına ilişkin analiz sonucu ise çok daha ürkütücü. Avusturya’da bir markette satılan üzüm yaprağını analiz eden gıda güvenliği otoriteleri, üzüm yaprağında yüksek miktarda 5 farklı tarım kimyasalının olduğunu saptadı. Ölçülen miktarlar, korkutucu düzeyde!

Üzüm yaprağında tespit edilen Azoxystrobin adlı tarım kimyasalı, tolere edilebilir yasal limtin 350 kat üzerinde. Ölçülen Flutriafol adlı pestisit etken maddesi ise limiti tam 230 kat aşmış. Diğer 3 pestisit etken maddesi için de 22, 10 ve 6 kat fazla aşım uyarısı var. Bu sonuçlar sonrası, marketlerdeki üzüm yaprakları için toplatma kararı verilmiş.

Peki bu üzüm yapraklarını biz iç piyasada yiyor muyuz? Muhtemelen evet. Zira üzüm yaprağı için Avusturya’dan gelen uyarı, münferit bir hadise değil. Yine bu yıl içinde Almanya’da yapılan analiz, Türkiye menşeli bir üzüm yaprağı markasında da, 10 farklı tarım zehri kalıntısının var olduğuna işaret ediyordu. Tespit edilen pestisit miktarları yine tolere edilebilir oranı, kat bet kat aşmıştı. Geçtiğimiz hafta İngiltere basınına yansıyan bir analiz sonucu ise, Türkiye’den ithal edilen kuru üzümde 16 farklı pestisitin bulunduğunu ortaya koydu.

Avrupa Birliği’nin Gıda Alarm Sistemi’ne yansıyan bildirimler de, biberden domatese, nardan mandalinaya, Türkiye menşeli birçok sebze ve meyvede çoklu pestisit kalıntısına rastlanabildiğini gösteriyor. Çoklu pestisit kalıntısı, literatürde pestisit kokteyli olarak anılıyor.

Pestisit kokteyli, tarımsal ürüne birden fazla tarım kimyasalının ayrı ayrı ya da karıştırılarak........

© T24