JİTEM ve Susurluk cinayetleri dosyaları birer birer böyle kapatılıyor: Sıra Yargıtay'da

Diğer

15 Haziran 2024

Onlarca kitap, yüzlerce araştırma, devletin hazırladığı binlerce sayfalık raporlar, on binlerce haber…

Kimse Türkiye'nin hakkını, 90'lı yıllara damga vuran JİTEM ve Susurluk gerçeği konusunda yiyemez.

Bir ucu devlete bağlı bu yapıların işlediği cinayetler, karıştıkları suçlar, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı dahil eylemleri büyük ölçüde açığa çıkartıldı.

Siyasi bağlantıları, nereden, nasıl talimat aldıkları, öldürdükleri kişilerin üzerinden çıkan paraları nasıl paylaştıkları.

Neredeyse hepsini biliyoruz.

Sorun, bunların cezalandırılmasına gerek duyulmaması. Bu davaların bazı büyük sanıklarının "kahraman" ilan edilip, devleti yasadışı işlere bulaştıran ekibin, kendilerini "vatansever" sayan bazı çevrelerce aklanıp paklanması…

1993-96 yılları arasında işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin, aralarında eski bakan Mehmet Ağar'ın da bulunduğu 18 sanıklı dava, Ankara'da uzun yıllardır devam ediyor.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, istinaf mahkemesinin bozma kararı sonrasında yaptığı ikinci yargılamada sanıkların yeniden beraatini kararlaştırdı.

İstinaf mahkemesi de önceki bozma kararının aksine, bu kez beraat kararını yerinde buldu. Bire karşı iki üyenin oyuyla alınan bu karar önemli.

Zira beraat kararına karşı çıkan üyenin karşı oy yazısı, tarihi bir vesika niteliğinde.

Şöyle diyordu muhalif üye Ayhan Altun, karşı oy yazısında:

"Yasa dışı terör örgütüne maddi-manevi destek verdiklerini değerlendirdikleri Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kaynağı 'belirlenemeyen' bir liste dahilinde infaz etmek üzere zamanın Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kemal Ağar liderliğinde bir araya gelen sanıklar İbrahim Şahin ve Mehmet Korkut Eken'in teşkilatlanmaları sırasında hızlı bir şekilde eyleme giriştikleri artık bilinmektedir."

Altun, bununla yetinmiyordu. Söz konusu davanın sanıkların cinayet işleyip işlemediklerinin tespiti........

© T24