Yetkilendirilmiş görüş sansürdür

Diğer

Konuk Yazar

01 Temmuz 2024

Sessiz sedasız getirilen yasaklarla çevrili bir düzen kuruluyor.

İzin verilen, izin verilmeyen açıklamalarla adım adım yasaklar ülkesine doğru yol alıyoruz. Bu yöntemlerle basın özgürlüğü kurulamaz ve ifade özgürlüğü korunamaz.

Yetkilendirilmiş kişilerin yapacağı açıklamalarla topluma bilgi verilemez. Ama “gerçekleri” saklamanın en ideal yoludur. Bilgiye ve gerçeğe ulaşamayan gazeteciler sadece yapılan yetkili kişi açıklamalarından haber yapabilir. Aksine haber yapılamaz, araştırılamaz, soruşturulamaz ve suçtur.

12 Haziran 2024 tarihinde TBMM’de bir kanun kabul edildi. Sadece Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarıyla ilgili zannedilebilir…. Ama kanaatimizce herkesi hedef alıyor. Hakkı olanla, hakkı kullanan arasında bir fark olmadığı gibi, hak sahibinin hakkı değil siyasal iktidarların çıkarlarının sağlanmasıyla asıl amaç gerçekleri gizlemektir.

Daha önce yazmıştık! Tekrarlamalıyız… Çünkü konu herkesin ifade özgürlüğü hakkı, bilgi edinme ve gerçekleri öğrenme hakkıdır.

Sadece silahlı kuvvetler mensuplarına getirilen olumlu bir düzenleme olarak görülebilir.

Neden böyle bir kanuni değişiklik yapıldı?

Silahlı Kuvvetlerin vazifesinin ne olduğu “Umumi Vazifeler” başlığı altında İç Hizmet Kanunu 35. Maddesinden itibaren düzenlenmiştir.

“Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askerî gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla yurt dışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır.”

İç Hizmet Kanuna göre Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri subay, askerî memur, astsubay, erbaş ve erleri ile askerî öğrencilerden oluşan ve seferde ihtiyatlarla ikmal edilen Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını ilgilendiren her askerin esas vazifesi Kanunun 39. Maddesinde gösterilmiştir: “Cumhuriyete sadakat, vatanını sevmek, iyi ahlaklı olmak, üste itaat, hizmetin yapılmasında sebat ve gayret, cesaret ve atılganlık, icabında hayatını hiçe saymak, bütün silah arkadaşları ile iyi geçinmek, birbirlerine yardım, intizam severlik, yapılması menedilen şeylerden kaçınmak, sıhhatini korumak, sır saklamak her askerin esas vazifesidir.”

Sınırlandırmalar ve “yasaklar” Kanunun 43. Maddesinde sıralanmıştır.

En başta gelen yasak; siyaset yasağıdır.

“Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları siyasi faaliyette bulunamaz. Bundan ötürü Silahlı Kuvvetler mensuplarının siyasi parti veya derneklere girmeleri bunların siyasi faaliyetleri ile münasebette bulunmaları, her türlü siyasi gösteri, toplantı işlerine karışmaları ve bu maksatla nutuk ve beyanat vermeleri ve yazı yazmaları yasaktır. Silahlı Kuvvetler mensupları Millî Savunma Bakanlığınca adları yayınlanan ve siyasi olmayan cemiyetler ile spor kulüplerinin faal olmayan üyeliklerine girebilirler. Girenler durumlarını en kısa zamanda Millî Savunma Bakanlığına bildirmeye mecburdurlar.”

Bazı koşullarla spor kulüpleri kurmak ve faaliyet göstermek verilen izinlere bağlı olarak serbesttir. Amatör spor kulüplerinin kurulması, faaliyet ve denetimleri ile rehabilitasyon amacıyla kurulan spor kulüplerinin spor tesislerinden istifadesine ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar Millî Savunma Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.

Silahlı Kuvvetler mensupları kanunla kurulan meslek kuruluşlarına üye olamaz ve organlarında görev alamazlar. Ancak kanunlarda belirtilen diğer kayıt ve şartlara uymak kaydıyla meslekleriyle ilgili görevlerde çalışmalarına, üye olmalarına, üyelik haklarını kullanmalarına, gerektiğinde disiplin cezalarına muhatap olmalarına, faaliyet göstermelerine kurum amirlerinin izniyle katılabilirler.

Dolayısıyla meslek kuruluşuna üye olma yasağı; asker kişilerin meslek kuruluşunun bilimsel çalışmalarına katılmalarına, meslek kural ve koşullarına uyma yükümlülüklerine, haklarında disiplin cezası uygulanmasına,........

© T24