menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Karartma gecelerinde basın özgürlüğü

17 4
12.05.2025

Diğer

12 Mayıs 2025

“Savaş yıllarının karartma geceleri diğer zamanlarda çoğu kez hafızanın karartma gecelerine dönüşüyor.”

“Bu ülkede geçmiş, kolay geçmiyor.”

Zamanın içinden çıkıp gelen Şairin sözleri bunlar….

Geçmiş, geçmiyor!

Karartma gecelerine dönüşen hayatımızın karanlığına karşı bir ışık yakmalıyız.

Basın için bir ışık yakmak güzeldir ve kötülerin karanlığına karşı aydınlıktır.

Demokrasi ve basın birbirinin can damarıdır. Savunmak isterseniz, basın özgürlüğünü savunmakla başlamalıyız. Basın özgürlüğünü savunmak demek demokrasiyi savunmaktır.

Basın özgürlüğünü savunan IPI (İnternational Press İnstute), gazetecilerin oluşturduğu küresel bir ağ olarak dayanışma, demokrasi ve basın özgürlüğü için 75 yıldır çalışıyor.

Acaba gazetecilik mesleğinin içinde bulunduğu durum nedir?

IPI web sayfasındaki bazı haberlere göz atalım. Demokrasi ve medya arasındaki ilişkinin nasıl bir tehlike içinde olduğunu şu cümleyle anlatıyor:

“Avrupa'da demokrasiyi savunmak, medya özgürlüğünü savunmaya bağlıdır.”

Dünya Basın Özgürlüğü Günü 2025 (WPFD) medya özgürlüğünü savunmanın demokrasiyi savunmak olduğu inancıyla 07.05.2025 günü bir bildiri yayımladı. Tüm demokrasi güçlerini ve medya örgütlerini bu bildiriyi imzalamaya davet ediyor.

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Dünya Basın Özgürlüğü Günü 2025 (WPFD) kutlamalarının bir parçası olarak, Medya Özgürlüğü Hızlı Müdahalesi (MFRR) konsorsiyum ortaklarına katılarak, çalışmaları nedeniyle tehdit, sindirme ve saldırılarla karşı karşıya kalan tüm gazeteciler ve medya profesyonelleriyle dayanışma içinde olduğunu ifade ediyor.

“Avrupa'da ve ötesinde sosyopolitik çalkantıların yaşandığı bu zorlu zamanlarda, gazeteciler artan baskı altında çalışmaya devam ederken, kamu yararı gazeteciliği her zamankinden daha önemlidir. Avrupa Birliği, üye devletleri ve aday ülkelerin medya özgürlüğünü desteklemek ve korumak için kararlı adımlar atması çağrısında bulunuyoruz.

Geçtiğimiz yıl boyunca, Avrupa'nın medya manzarasının dayanıklılığını zayıflatan karmaşık ve çok yönlü zorluklarda keskin bir artış gördük. Bu ciddi tehditler arasında siyasi kutuplaşmanın yükselişi, dezenformasyon, aşırı sağ etkisi, siyasi baskı, fonlamanın azaltılması ve ulusal güvenlik bahanesiyle bağımsız haberciliği kısıtlama veya hatta kontrol etme girişimlerinin artması yer alıyor. Bu faktörler medya üzerinde muazzam bir baskı oluşturuyor ve birçok gazeteci için belirsizliği artırıyor.”

Dünyada yaşanan düşmanlık iklimi hızla büyüyor… Bu büyüme gazetecilere yönelik saldırılarda önemli bir artışa yol açıyor. Geçen yıl Mapping Media Freedom (MapMF) gazetecilere yapılan yaklaşık 1.400 saldırı kaydetti. Bu saldırılardan yaklaşık 2.500 birey ve medya kuruluşu etkilendi.

Olayların failleri genellikle bilinmiyor ve cezasızlık artıyor. Devletler, basına karşı cezasızlık politikalarını tüm devletler için bulaşıcı bir hastalık gibi yayıyor ve uyguluyor.

Kanun değişiklikleri gazetecileri korumuyor. Sınırlandırıyor, hapse atıyor.

Geçtiğimiz yıldan itibaren artık dünyanın her yerinde gazetecilik tehlike altındadır.

Gazeteciler doğal afetler, atık yönetimi, madencilik, çevre haberleri ve kirlilik gibi konuları haberleştirirken çok ciddi tehditler alıyorlar ve engellerle karşı karşıya kalıyorlar.

Gazetecilere ve medya kuruluşlarına yönelik saldırıların artan sayısı karşısında basın özgürlüğü için daha fazla koruma ve desteğe acil ihtiyaç olduğu çok açıktır.

Tüm kuruluşlar........

© T24