Göründüğü gibi olmayan adli yılda tanrıçalar

Diğer

Konuk Yazar

09 Eylül 2024

Roma mitolojisinde Justitia, Yunan mitolojisinde Themis, Mısır mitolojisinde Maat…

Her üçü de adalet tanrıçasıdır…

Justitia, adalet ve hukukun tanrıçasıdır. Terazi, kılıç ve gözbağı ile tasvir edilir. Terazi, adaletin dengesi ve tarafsızlığını; kılıç, hukukun gücünü ve otoritesini; gözbağı ise tarafsızlığı ve önyargısızlığı simgeler.

Themis, ilahi adalet ve düzen tanrıçasıdır. Adaleti sağlar. Sembolü terazi ve kılıçtır, adaletin dengesi ve gücünü temsil eder. Elindeki terazi adaleti ve bunun dengeli şekilde dağıtılmasını, diğer elindeki kılıç ise adaletin keskinliğini simgeler.

Maat; Mısır mitolojisinde adaleti sağlayan, yasalar yapan, suçluları cezalandıran, adalet ve doğruluk tanrıçasıdır. Maat, hakikat, adalet, doğruluk, düzen ve dengedir.

Her üç adalet tanrıçası Justitia, Themis ve Maat’ın ortak simgeleri terazidir.

Adaletin dengeli dağıtımını sağlar.

Dengenin simgesi terazinin iki kefesi var… Hak, hukuk ve adalet dağıtımında herkes birbirine eşit, hiç kimseye ne gram eksik ne bir dirhem fazla; adalet tanrıçalarının terazileri dengede!

Bu memlekete pek uğramazlar! Hukuk ve adalet dengesizdir. Doğruluk ve düzenin doğru düzgün tartılamadığı bu topraklarda; terazinin kefelerine cennet ve cehennem konularak birinin diğerine ağır bastığı bir dengesizliğe adalet denilmeye çalışılmaktadır.

Bu memlekette yılda bir defa törenlerle adli yıl açılır. Teraziler; hukuk, adalet ve hak tartar.

Bu yıl 2 Eylül 2024 “Adli Yıl” açılış töreninde Yargıtay Başkanı konuştu. Yargıtay Başkanının 2024-2025 Adli yıl açılış konuşması diğer yıllara göre çok önem verilecek gibi değil! Vatandaştan beklentiler var. Vatandaş, bilgilenmeli, hukuk öğrenmeli, hukuka saygı duymalı, vatandaşın hukuk kültürü düzenin hukukuna uygun hale getirilmeli… O zaman yargının iş yükü azalacak!

Yargıtay Başkanı 2 Eylül 2024 tarihli adli yıl açılış konuşmasında ne dedi?

Birkaç cümle söylemek gerekirse;

Vatandaşlarımızın kendi aralarındaki bir hukuki ilişkiyi daha başlatırken, mutlaka önceden belirlenmiş, şekil ve ispat şartlarına uygun bir prosedüre uyması,

Hukuki ilişkilerinde uyguladıkları davranış tarzı ve beklentilerinin hukuk sistemimiz ve mevzuatımızla uyumlu hale getirilmesi,

Hukuk sistemimiz ve mevzuatımız hakkında vatandaşlarımızın daha çok bilgilendirilmesi,

Vatandaşlarımızın hukuk kurallarına uyma ve başkalarının hakkına saygı duyma kültürünün geliştirilmesi,

Bir kişinin kendi haklarına saygı duyulmasını istiyorsa, bunun tek yolunun başkalarının haklarına saygı duymaktan geçtiği bilincinin yerleştirilmesi,

Cezai yaptırımların, suç işlendikten sonra ıslah olmayı sağlamasının yanında, daha suç işlenmeden suçu önleyici etkiye sahip bir nitelikte olması, yargının üzerindeki iş yükünü azaltacak ve daha huzurlu bir toplum olmanın yolunu açacaktır.

Şunu kabul etmek gerekir ki vatandaşlarımız, davalarının yıllarca devam etmesi ve alacaklarını zamanında alamamaları konusundaki şikâyetlerinde sonuna kadar haklıdırlar.”

Yargıtay Başkanı davaların yıllarca sürmesinden dolayı şikayetçi olan vatandaşı haklı buluyor.

Biten davaları görüyoruz, bitmeyenleri biliyoruz!

Diyor ki; “Bu şikâyetleri giderebilmek için, önümüzdeki adli yılda, başta kendim olmak üzere elimizden geleni yapacağımıza ve daha fazla çalışacağımıza söz veriyoruz.” Bu sözü not almak gerekiyor. Umarım bu söz tutulur; çünkü “yargı düzenin” eskisi gibi devam........

© T24