Gizli tanık ve gizli soruşturma
Diğer
07 Nisan 2025
Savunmanın dosyayı inceleme ve belgelerden örnek alma yetkisi bazı suçlar bakımından hâkim kararıyla “kısıtlanabilir. Kısıtlılık kararı verilirse soruşturma dosyası dava açılana kadar gizlilikle saklanan sırdır artık!
Sadece savcılar soruşturma dosyasını bilir. İddia başlar, savunma yoktur. Gizlilik vardır.
Gizliliğin hâkim olduğu soruşturmalar savunmadan saklanır.
Bu saklamanın birçok gerekçeleri vardır ve olabilir. Amaç bakımından tanıkları korumak için kabul edilmiş olan 27.12.2007 kabul tarihli 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu 5 Ocak 2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Kanunun amacı, ceza muhakemesinde tanıklık görevi sebebiyle, kendilerinin veya bu Kanunda belirtilen yakınlarının hayatı, beden bütünlüğü veya mal varlığı ağır ve ciddi tehlike içinde bulunan ve korunmaları zorunlu olan kişilerin korunması amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir (Madde 1)
Kanuna göre tanık koruma tedbirleri, bu kanun kapsamına girdiği belirlenenlerin kendilerinin veya bu Kanunda belirtilen yakınlarının hayatı, beden bütünlüğü veya mal varlığı ağır ve ciddi bir tehlike içinde bulunması ve korunmalarının zorunlu olması halinde uygulanabilir. Koruma usullerine göre; haklarında tedbir kararı alınan tanıkların duruşmada dinlenmesi sırasında tanığın, duruşma salonunda fiziksel görünümünü engelleyecek tarzda mahkemece tayin ve tespit edilecek bir usule göre dinlenmesine de karar verilebilir.
Kanunun gerekçesine göre amaç; ceza muhakemesinde tanık olarak dinlenen her tanığı değil, sadece tanıklığından dolayı kendisi ve yakınlarının hayat, beden bütünlüğü veya malvarlığı ağır ve ciddi tehlike içinde bulunabilecek tanık ve yakınlarını korumaktadır. Tehlikenin ağırlığı ve ciddiliği her somut olayın kapsam ve niteliğine göre “Tanık Koruma Kurulu” tarafından belirlenecektir.
Gerekçeye göre; bir tanığın, tanıklık görevini serbest ve özgür bir şekilde yerine getirmesine engel olmak için kendisi ya da yakınlarını yıldırmaya yönelik tehditler pek çok şekilde ortaya çıkabilir. Tedbirlerin istisnai niteliğinin yanı sıra Avrupa Konseyinin R(2005) 9 sayılı Tavsiye Kararında belirtildiği üzere tanığa ya da yakınlarına yapılan baskıların somut gerçeklere dayanması gerekir. Soyut tehditler tanığın korunması için yeterli bir sebep değildir.
Gizli tanıklar “Savunma hakkını kısıtlayacak şekilde” dinlenemez. AİHS’ne göre “iddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında çağırılmasının ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek” (Madde 6/ 3- d) adil yargılanma hakkıdır. Devlet bu hakkın kullanımını zorlaştıramaz, engelleri kaldırmalıdır.
Anayasa Mahkemesinin B.B No: 2014/12906 ve 7.05.2015 karar tarihli Baran Karadağ Başvurusunda gizli tanık ifadesinin mahkûmiyet kararına tek başına esas alınmasını, tanığa soru sorma hakkının tanınmamasını savunma hakkının ihlali olarak kabul etmiştir.
Başvurucu Karadağ; yargılandığı ceza davasında, Mahkemeye savunmasını Kürtçe yapmak istediğini bildirmiştir. Buna rağmen kendisine tercüman tayin edilmediğini, isnat edilen suçlara ilişkin tek delilin gizli tanık ifadeleri olduğunu ve bu gizli tanığa soru soramadığını belirterek, Anayasa’nın 36. maddesinde gösterilen savunma ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Yerel Mahkeme, gizli tanığın beyanları 20/6/2012 tarihinde almıştır. Tanığın kimliğinin gizlenmesi hususunda gerekçe gösterilmemiş ve karara dayanak olabilecek hukukî ve fiilî nedenlere yer verilmemiştir. Gizli tanığın beyanlarının alındığı celsede Cumhuriyet savcısı hazır bulunduğu halde sanık bulunmamaktadır.
AYM; bir ceza yargılamasında sanığın aleyhine olan tanıkları sorguya çekme veya çektirme hakkı olduğunu kabul etmiştir. Bu hallerde savunmanın; kimliği gizlenen kişinin, önyargılı, düşmanlıkla hareket eden veya güvenilmez biri olup olmadığını sınama ve sorgulama hakkı vardır. Diğer taraftan, kimliği gizlenen kişilerin duruşmada hazır bulunmaması, yargılamayı yapan hâkimlerin, bu kişilerin hal ve tavırlarını gözlemlemesini ve böylece bu kişilerin güvenilirliği hakkında kendi izlenimini oluşturmasını engeller.
Anayasa Mahkemesi AİHM kararlarına referansla; gizli tanık anlatımlarının hükme esas alınmış olmasının her koşulda (AİHS) Sözleşmeyle bağdaşmaz olmadığını, Sözleşme’nin 6. maddesi gereğince tanıkların ve sanık menfaatlerinin yargı makamları........
© T24
