Rio Grande’den Meksika Körfezi’ne: ABD’ye komşu olmak
Diğer
12 Ocak 2025
Oscar ödüllü Meksikalı yönetmen Alejandro González Iñárritu’nun son filmi Bardo: Bir Avuç Doğrunun Yalan Yanlış Güncesi, Washington merkezli teknoloji şirketi Amazon’un Meksika’nın Baja California eyaletini satın almak istediği haberi ile açılır.
Haberlere göre hem ABD hem de Meksika hükümeti bu alımı desteklemektedir. ABD Başkanı şöyle konuşur: “Sınırlar insan yapımıdır. Bu sınırlar da insan ihtiyacına tabi olmalıdır. Sınır, aşağı çekilse bir üçüncü dünya bölgesi vaat edilmiş birinci dünya ülkesi olabilir.”
Meksika Başkanı ise “Bu ekonomik entegrasyonu kutlamalıyız. Bu bir müzakere. İşgal değil. Bu satıştan fayda sağlayacak olan Meksika halkıdır” diyerek mevkidaşını destekler.
Bir sonraki sahnede filmin ana kahramanı Silverio’yu ABD’nin Meksika büyükelçisiyle birlikte Mexico City’deki Chapultepec Kalesi’nde görürüz. Çok prestijli bir Amerikan ödülünün sahibi olan Silverio, Los Angeles’ta yaşayan Meksikalı bir gazeteci ve belgeselcidir.
Silverio, büyükelçinin bu tarihi kaleye yerleştiğini düşünerek ona şöyle söyler: “ABD Başkanı, sizi buraya Meksika İmparatoru olarak atadı sandım.”
“Henüz değil” diye gülerek yanıtlar onu büyükelçi. İki ülke arasındaki ilişkilerin tarihi düşünüldüğünde bunun çok da yersiz bir espri olmadığı ortadadır.
O sırada dışarıdan sesler gelir. Büyükelçi, “Meksika-Amerika Savaşı’nın bitişinin 175. yılı için kutlama yapıyoruz” diye açıklar. “Kutlama mı?” diye tepki gösterir, Silverio. Büyükelçi de “anma töreni” diye düzeltir.
Zira 1845’te ABD’nin Meksika’ya ait olan Teksas’ı işgaliyle başlayan savaşın Meksikalılar açısından “kutlanacak” bir şey olmadığı aşikardır. 1848’de savaşın sonunda imzalanan anlaşma ile ABD, Rio Grande (Río Bravo) nehrinden Pasifik’e kadar olan Meksika topraklarını ele geçirmiştir. Bugünkü New Mexico, Nevada, Arizona ve Kaliforniya eyaletlerini oluşturan topraklar 15 milyon dolar karşılığında ABD’ye bırakılmıştır.
“Evet ama açıkçası o bir savaş değildi. İşgaldi” diye karşı çıkar Silverio. Büyükelçi ise iki tarafın da kayıplarını olduğunu söyler. Silverio, “Siz birkaç bin kişi kaybettiniz, biz fazlasını, ülkenin de yarısını kaybettik” der. Büyükelçinin yanıtı hazırdır: “Parasını ödedik.”
20 Ocak’ta görevine başlayacak olan Donald Trump’ın dönüşü, Meksika-ABD ilişkileri açısından da yeni bir döneme işaret ediyor. Trump’ın son günlerde arka arkaya yaptığı sansasyonel açıklamalar, Latin Amerika’ya yönelik baskıcı ve müdahaleci politikacıların habercisi olarak görülebilir.
Geçtiğimiz günlerde Panama Kanalı’nın kontrolünün ABD’ye geri verilmesini isteyen Trump, bu hafta da Meksika Körfezi’nin adını “Amerika Körfezi” olarak değiştireceğini söyledi. Trump’a göre yeni ismin “güzel bir tınısı” var.
Peki Meksika Körfezi’ni “Amerika Körfezi” olarak adlandırmak ne anlama geliyor?
Meksika Körfezi, 1,6 milyon kilometrekareden fazla bir alanı kaplayan, Atlantik Okyanusu ile Karayip Denizi arasında, doğu Meksika, güneydoğu ABD ve batı Küba kıyıları arasında yer alan bir okyanus havzası.
Beş Meksika eyaletinin körfeze kıyısı var: Tamaulipas, Veracruz, Tabasco, Campeche ve Yucatán.
Meksika Körfezi, ABD’de genellikle “Üçüncü Kıyı” (Third Coast) olarak adlandırılıyor. Pasifik ve Atlantik........
© T24
