Türkiye ve Vietnam’da gri liste heyecanı ve yabancı yatırımlar

Diğer

09 Temmuz 2024

Bir yanda Türkiye ve izlemeye çalıştığım ekonomilerden birisi, Vietnam var. Diğer yanda 1990’lar sonu, 2000’ler başında birkaç kez toplantılarına katıldığım Mali Eylem Görev Gücü (FATF: Financial Action Task Force) var.

Türkiye ve Vietnam FATF’ın sıkı izleme listesinde veya diğer adıyla “gri liste”de tam bir yıl birlikte yer aldılar. Türkiye bu listeden çıkmaya çalıştı, uğraştı. Vietnam ise listeden çıkma hedefini bir yıl sonraya bıraktı.

Bu iki ülkede gri listeye girişin yabancı sermaye üzerinde nasıl bir etkisi oldu? Bu sorudan hareketle, listeden çıkışın nasıl bir etkisi olabilir? Bu yazıda amacım bu sorulara yanıt aramak. Ayrıca, FATF çalışmaları konusunda izlenimlerimi de aktarmak istiyorum.

Türkiye’de özellikle iktidar ve finans kesiminin bir bölümünde son haftalarda gri liste konusunda önemli bir heyecan yaşandı. Listeden çıkmak için önemli mesai harcandı. FATF’ın etkili üyelerinden olumlu izlenimler de alındı.

Böylece önce listeden çıkılacak mı heyecanı yaratıldı. Sonra, listeden çıkılınca, heyecan daha da yükseltildi. Bu heyecanda, her konuda kötü yönetim gösteren ve herhangi bir konuda başarı sağlamaya aç olan iktidarın yarattığı hava vardı.

Şu hava veriliyordu; 2024 Haziran sonunda yapılacak toplantıda listeden çıkılınca Türkiye’ye oluk oluk yabancı sermaye akacaktı. Yaratılan bu hava ne ölçüde gerçekçidir? Yazının sonunda bu konuda kısa bir değerlendirme var.

Sonuçta Türkiye 2024 Haziran sonu toplantısında listeden çıktı. Vietnam ise listede kaldı. Vietnam’da çalışmalar sürüyor, daha sakin, abartısız. İki ülke arasında ilgili diğer konularda, özellikle yabancı sermaye konusunda da önemli farklar var.

FATF toplantılarına katılmamı zamanın MASAK yönetimi istemişti. Çünkü FATF, üyesi olsun olmasın, dünyadaki hemen tüm ülkelerde aklanan kara paranın miktarını, başka yöntemler yanında, ekonometrik yöntemlerle de anlamak istiyordu.

Bu amaçla bir araştırma grubu oluşturulmuştu. Üç kişilik bu grupta Avustralyalı ve Kanadalı iktisatçılar yer alıyordu. Diğer üye ülkelerden katılan bizler de bu araştırmaya hem genel hem kendi ülkelerimiz yönünden katkı ve eleştiri veriyorduk.

Bu girişimin başlatılmasında ve arka planında OECD’de yapılan “kayıt dışı ekonomi büyüklüğünü ekonometrik yöntemlerle tahmin etme” çalışmaları vardı. FATF, bu konudaki çalışmalarda OECD bünyesinde faaliyet gösteriyordu.

O dönemde FATF daha çok kara para aklama üzerine odaklanıyordu. Zaten 1989’da G7 ülkeleri tarafından kuruluşunda asli amacı olarak “kara para aklamanın önlenmesi” belirtilmişti ve bu doğrultuda öneriler yayınladı.

11 Eylül 2001’de ABD’deki bazı yüksek binalara ve mekânlara yapılan uçaklı terör saldırılarının hemen ertesinde terör gündemin tepesine oturdu. Hemen ertesinde, 2001 Ekim ayında “terörün finansmanını önlemek” de FATF amaçlarına dahil edildi. Bu konuda da ülkelere uyulması istenen öneriler getirildi.

2012’de ise “kitle imha silahlarının yayılmasında sağlanan finansmanın önlenmesi” konusunda ülkelere öneriler bildirildi. FATF bu konudaki önerilerine de sıkı sıkıya uyulmasını istedi.

2022 başında FATF’ın 40 üyesi vardı; ABD, Çin, Rusya, Hindistan gibi belli başlı ülkeler üye idiler. Elbette tüm Avrupa Birliği (AB) ülkeleri de üye idiler. Ancak 2022 Şubat sonunda, Ukrayna’yı işgali sonrasında Rusya üyelikten çıkarıldı.

Yukarıda anlattıklarımdan şu sonuç çıkarılabilir: FATF önemli ölçüde ABD’nin etkisi ve yönlendirmesi altındadır.

Türkiye gri listeye Ekim 2021’de alınmıştı. Çünkü, FATF’a göre, Türkiye kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı konularında yeterli önlemler almıyordu. Bu konuda birkaç noktanın altını çizmek gerekiyor.

1) FATF’ın gri listesi yanında, Avrupa Birliğinin (AB) de üyelerine uyarı niteliği taşıyan bir “yüksek riskli ülkeler” listesi bulunuyor. Bu iki liste genellikle aynı ülkeleri içeriyor. Ancak son birkaç yıldır aralarında önemli bir fark var.

Bulgaristan, Hırvatistan ve Türkiye FATF’ın gri listesinde olmasına karşılık, AB’nin yüksek riskli ülkeler listesinde yer almadılar. Bu bakımdan FATF’ın Türkiye’yi gri listeye alması, bu bağlamda çok büyük bir olumsuz etki yapmamış olabilir.

Şöyle de diyebiliriz; Türkiye’nin FATF gri listesinden çıkmasının etkisi, özellikle AB ülkeleri bakımından, zaten beklenen kadar yüksek olmayabilir.

2) Türkiye’nin 2021 Ekim ayında gri listeye alınması, o dönemin iktidarı tarafından şöyle hafife alınmıştı: Yabancı sermaye gelmezse gelmesin, uygulayacağımız “Yeni Ekonomik........

© T24