Son dönemin olayları, enflasyon ve devletin kırılganlığı

Diğer

17 Eylül 2024

Yaklaşık bir ay önce bu köşede “Devletin işlevsizliği ve kırılganlığı neden artıyor?” başlıklı bir yazı yazmıştım. O soruyu, ağırlıklı olarak, “Kırılgan Devletler Endeksi” (FSI: Fragile States Index) ve endeksteki unsurlar çerçevesinde irdelemiştim.

Devletin işlevsizliği ve kırılganlığı konusunda okurlardan sorular ve yorumlar geldi. Örneğin, Sayın Hakan Tansel’in “Uluslararası alanda eğer bir ‘toplumu kutuplaştırma endeksi’ olsaydı, Türkiye kesinlikle ilk sırada çıkardı!” ifadesini not ettim.

Bu yazıda Türkiye’de son haftalarda yaşanan bazı olayları bu bağlamda ele almak istedim. Küçük Narin Güran’ın vahşice katledilmesi ile ilgili gelişmeler; yeni mezun teğmenlerin Türkiye’nin bağımsızlığını, laikliğini ve demokrasisini öne çıkaran bir ant içmeleri ele aldığım konulardır.

Ancak önce devletin kırılganlığı ile enflasyon arasındaki ilişkiyi ele almak istiyorum. Şekil 1’de Türkiye’nin devlet kırılganlığı sıralamasında nasıl bir gelişme gösterdiği görülüyor. Türkiye, 2007-2015 döneminde 180 ülke içinde kırılganlıkta ortalama 90’ıncı sırada yer alıyor. Yani tam ortalarda.

Ancak mavi çizgide izlendiği gibi, 2015’ten itibaren durum değişiyor. 2017-2018’den başlayarak Türkiye kırılganlıkta ilk 60 ülke içine giriyor. 2022’den başlayarak Türkiye kırılganlıkta bir sıçrama daha yapıyor. Önce ilk 52, sonra ilk 41 ülke içine giriyor. Türkiye hızla devletin çökme riskinin yüksek olduğu ülkelere yaklaşıyor.

Şekil 1’deki kırmızı çizgi, 12 aylık OECD TÜFE enflasyonu ile Türkiye TÜFE enflasyonunu arasındaki farkı ifade ediyor; OECD enflasyonu-Türkiye enflasyonu. Türkiye enflasyonu hep daha yüksek olduğu için aradaki fark eksi işaretlidir.

Görülüyor ki, 2007-20018’e kadar enflasyon yüzde 10’un altındadır. Ancak 2018’de yüzde 20’ye yaklaşıyor ve bir ölçüde geriliyor. Ancak asıl sıçrama 2020 sonrasındadır. Şunu belirteyim; OECD TÜİK verilerini kullandığı için ben de TÜİK verilerini kullanmış oldum. 2021 ve sonrasında TÜFE enflasyonundaki sıçrama aslında daha da yüksektir.

Belirteyim; kırılganlık endeksinde ekonomik unsurlar arasında enflasyon yer almıyor, daha çok gelir dağılımı gibi değişkenler yer alıyor. Buna karşılık, enflasyon ile devletin kırılganlığı arasında önemli bir ilişki olduğu görülüyor.

Bu ilişki şaşırtıcı değildir. Örneğin Lenin, enflasyonun ekonomiyi etkilemesi yanında sosyal yapı ve devlet yapısı için ne kadar tehlikeli olduğunu şöyle ifade ediyor:

“Piyasa ekonomisini, kurumlarıyla birlikte kapitalist sistemi yok etmenin en iyi ve kestirme yolu enflasyon yaratarak sistemin parasını bozmak, paranın değerini düşürmektir.” Aktaran Keynes (1919, s. 220).

Belirtmek isterim ki, bu konuda yerel basın yanında yabancı basını da izlemeye çalıştım.

Narin’in katledilmesi sonrasında yaşananlar ve özellikle kolluk kuvvetleri ile yargının içine düştüğü veya düşürüldüğü “sonuç alamayan uğraşılar” dikkat çekicidir. Sonuç alamayan bu kuvvetlerin durumu, devletin bu konularda zayıfladığının bir göstergesidir.

Kolluk kuvvetleri, Narin’in cansız bedenine ancak 19 gün sonra ulaşmıştır. Teknik donanımın yeterli olduğunu varsayarsak, bu çok gecikmiş bir sonuçtur. Gecikmenin önemli bir nedeni Narin’i katledenlerin kolluk kuvvetlerini yanıltabilmiş olmalarıdır. Bu da devletin zayıf ve........

© T24