Diğer
07 Haziran 2024
Son bir yıldır, ulusal gelir verileri açıklandığında bir konu hep aklımı kurcaladı. Konu Gayrisafi Yurtiçi Hasılanın (GSYH) talep veya harcama kalemlerindeki makro uyumsuzluk ile ilgili. Konu ayrıca enflasyon hesaplarıyla da ilgili.
Son birkaç yıldır resmi söylem hep şöyle oldu: “İç talep yüksek, enflasyon bu nedenle yükseldi ve yüksek kalmaya devam ediyor.” Peki hangi iç talep unsuru yüksek? Yatırım bir iç talep unsuru, tüketim de öyle, stok değişmeleri de öyle.
Bunların tümü mü yüksek? Yüksek olan iç talep ithalatı da uyarıyor olmalı, ne kadar uyarıyor? Yoksa sorun reel değerleri bulurken mi ortaya çıkıyor? Yani bir deflatör hatası mı söz konusu? Öyle ya, birçok vatandaş yoksulluk ve açlık içinde iken, yüksek talep bir istatistiki hata olmasın?
Bir de şu soru var; talep yüksek ise, kimler, hangi gelir grupları, yükseltiyor? Gelir gruplarını ayrı düşünmeliyiz ki, doğru para ve maliye politikaları uygulanabilsin.
Şimdi uyumsuzluk ve köpük var dediğim verilere bakalım. Tablo 1’de 2022, 2023 ve 2024 birinci çeyrekte GSYH içinde harcama kalemlerinin yüzde payları var. Bu paylar hem cari fiyatla hesaplanmış GSYH için, hem de 2009 zincirleme fiyatları ile reel hale getirilmiş GSYH için verilmiştir. Veriler tümüyle TÜİK’ten alınmıştır.
Tablo 1 Türkiye’de GSYH’nın Harcama Bileşenleri, 2022-2024
1) Cari fiyat ile hesaplanan GSYH içinde harcama kalemlerinin yüzde payları.
2) 2009 bazlı zincirleme fiyat endeksi uygulaması ile elde edilen reel GSYH (zincirleme hacim) içinde harcama kalemlerinin yüzde payları.
3) Stok değişmesi içinde istatistiki hata da vardır. TÜİK, reel stok hesaplaması yapmıyor. Bu nedenle ilgili kutularda ? işareti yer alıyor.
Görüldüğü gibi, cari fiyatlarla ifade edilmiş harcama kalemlerinde, toplamın parçaları olarak, sorun yok. Şöyle ki, bu kalemler toplandığında 100 değerini veriyor. (Yuvarlamalar nedeniyle çok küçük farklar olabilir.) Toplamın 100 olması gerekir, çünkü tanım gereği, GSYH bu kalemlerin toplamına eşittir.
Ancak, enflasyondan arındırılmış, yani reel olarak ifade edilmiş kalemlerin toplamı, reel olarak ifade edilmiş GSYH toplamını, yani 100’ü aşıyor. Hem de önemli ve giderek artan ölçüde aşıyor. Reel harcama kalemleri toplamı 2022’de 111,5 iken 2023’te 114,8 ve 2024I’de 119,5 oluyor. Son veride yüzde yirmi dolayında hata var!
Burada giderek artan ve rahatsız etmesi gereken bir sorun olduğu bellidir. Bu sorun nereden kaynaklanıyor ve ne gibi sonuçları oluyor sorusuna yanıt vermeden bir noktaya dikkat çekeyim.
Cari fiyatlarla ifade edilen GSYH’da da Türkiye’de stok değişmeleri, hele diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, çok büyüktür ve büyük dalgalanmalar gösteriyor. Bu kalemin içinde istatistiki hata olduğunu zaten biliyoruz.
Şimdi önce bazı ülkelerde reel GSYH’nın harcama bileşenlerine bakalım. Tablo 2’de OECD’nin hesapladığı, 2015=1 fiyatları ile ifade ettiği harcama kalemleri yer alıyor.
Tablo 2 OECD Ülkelerinde 2022’de Reel GSYH’nın Harcama Bileşenlerinin % Payı, GSYH ve Bileşenleri 2015 Fiyatları ile İfade Edilmiştir
Belirteyim, tablodaki bilgiler tümüyle OECD’den alınmıştır ve TÜİK’in verileriyle çok yakındır, verileri zaten TÜİK veriyor. TÜİK reel değerleri 2009 bazlı zincirleme fiyat endeksi ile buluyor. OECD tüm üye ülkeler için, 2015 bazlı fiyat endeksi ile gösteriyor.
Tablo 2’de görülüyor ki, GSYH hesabı önemli (yüzde 10 üzerinde) hata gösteren tek ülke Türkiye’dir. ABD dışında tüm diğer ülkelerin reel harcama kalemlerinin toplamı 100’e eşittir, hata yoktur. (Yine küçük yuvarlama farkları olabilir.)
ABD’deki fark yüzde 2’den biraz yüksektir. ABD, zaten GSYH’nın üretim yönünden yapılan hesaplamasına göre harcama hesaplamasında bir istatistiki hata........