Ankara'nın çayına bak

Diğer

04 Eylül 2024

"Bir şirket para kazanacak diye bu sistemi kurdurmayacağız."

"Suyumuz giderse arazilerimiz hiçbir işe yaramaz."

"Devletten tek kuruş katkı almadan, borçlanarak, kredi kullanarak, satarak buraya kilometrelerce boru çektik."

"Suyumuza toprağımıza sahip çıkacağız."

Ankara Çayı'nın geçtiği köylerden üçü; Sarıoba, Müslüm, Oğuzlar'da çiftçilik, muhtarlık yapan köylülere ait bu sözler.

Kararlı görünüyorlar. Binbir zahmet ve emekle sulama getirdikleri arazilerini tarım yapılamaz hale getirecek, işlerini, hayatlarını elinden alacağını söyledikleri yatırıma seslerini yükseltiyorlar.

Konu, Amerikalı şirket H2O International'ın Ankara çayı üzerinde 992 milyon TL'lik yatırımla kurmaya hazırlandığı hidroelektrik santrallar.

Senelerdir memleketin dört bir yanında, nerede kuruluyorsa orada yaşayanların direncine, itirazına, çoğu kez de köylünün güvenlik güçleri tarafından eziyet edilişine tanıklık ettiğimiz HES'ler, Ankara bozkırına da dayandı.

Şüphesiz bu HES'ler kendiliklerinden gelmiyor buralara. Onlara belirlenmiş yasal çerçeve içinde yol veren bakanlıklar, onların da ardında bir "irade" var. Ancak artık görülüyor ki bu "irade"ye karşılık, orada doğup büyümüş orada yaşayanların da bir iradesi var.

Nitekim geçen 23 Ağustos'ta, o Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) Halkın Katılımı için yapılacak olan toplantı, köylülerin itirazı üzerine yapılamadı.

Solfasol TV'den Aykut Alyanak ve Mehmet Onur Yılmaz'ın haberinden, H2O International Firması Temsilcileri ve Çevre İl Müdürlüğü yetkililerinin toplantı için gittikleri Sarıoba köyünü terk ettiklerini öğreniyoruz.

Amerikalı şirket H2O International'ın, Ankara çayı üzerinde kurmayı planladığı HES'lerle ilgili haber geçtiğimiz haftalarda, özellikle enerji konusunda yayın yapan platformlarda yaygın olarak yer almıştı.

Şirketin Polatlı Ayaş Sincan ilçeleri sınırlarında gerçekleştireceği "Arşimet Burgu Hidroelektrik Santrali" projeleri için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu süreci başladı.

O gün yetkililerin dönmek zorunda kaldığı köyde, Ankara Barosu'ndan avukat Ali Kuş, ÇED raporunun olumlu çıkması halinde köylüler adına yargı yoluna başvuracaklarını açıkladı.

O toplantıda köylülerin verdiği bilgiler, Türkiye'de tarımın da enflasyonun da neden bu halde olduğunu bir kez daha anlatıyor. Eski muhtar Nida Özel'in şu sözlerine dikkat:

"Bizim akarsuyumuz yüzeysel akar. Bunlar bu sistemi kurduğu zaman arazilerimiz verim vermez. Devlet bize katkı sağlayacağına bizim topraklarımızı çalıştırmaz vaziyete getirecek. Zaten şu anda çiftçi olarak mağdur durumdayız. Ektiğimizden kazancımız yok. Şehirliyi bedava besliyoruz. Devletten bir kuruş katkı almadan kilometrelerce boru çektik. Bu burgulu sistemin geçtiği yerde bize su vermeyecekler."

Sarıoba köyünün mevcut muhtarı İsa Gökçe, kendi çabalarıyla kurdukları sulama........

© T24