menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sürecin mimarisi, hezeyanlar ve hakikatler

49 15
24.11.2025

Diğer

24 Kasım 2025

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu

İktidarın ‘Terörsüz Türkiye’ olarak adlandırdığı, Kürt siyasi hareketinin ise bu tanımlamaya itiraz ettiği için kısaca ‘süreç’ demeyi tercih ettiği proje, hakikaten de CHP İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşecek Meclis heyetine üye vermediği için geri döndürülemez biçimde “tarumar” mı oldu?

Sosyal medyada hezeyan geçirmeyi kendi zekalarına hakaret görmeyen karşıt kampların süvarilerine bakılırsa, yukarıda sorduğum sorunun yanıt “evet”. Kendilerini ‘muhalif’ gören bazı süvariler gelinen aşamayı, içim daralarak izlediğim bir coşkuyla kutluyor! İktidar yanlısı süvariler ise adet olduğu üzere CHP’ye bir kaç yumruk sallamak istiyor ama asıl kendi partilerine kızgın olduklarını pek de gizleyemiyor. Asıl yaygarayı kopartanlar olarak Kürt cenahının süvarileri ise bu tür kritik anlarda ihtiyacımız olan sağduyudan uzak biçimde önlerine gelene ateş ediyorlar. Senelerce iktidarın ‘nefret ve ötekileştirilme’ diline maruz kalanların, nasıl da şevkle benzer bir dili araçsallaştırabildiklerini görmenin hüznü de ayrı bir derin.

Bana kalırsa, süreç ‘tarumar’ olmuş falan değil.

Elon Musk’ın X’inin hepimize dayattığı “ikili düşünme” algoritmasının dışına çıkılabilirse, bardağın yarısının boş ama diğer yarısının pekala dolu olduğu görülebilir. Dünyayı siyah/beyaz merceğinden görme eğilimini pompalamak sosyal medya mecralarının ekmek kapısı. Elini “taşın altına” koyduğunu iddia eden zevattan beklentimiz ise tartışma zeminini bot hesaplarının seviyesine indirmeden diplomasi yapmayı becermeleridir.

Nihayetinde heyetin bu hafta Abdullah Öcalan’ı ziyaret ederek önerilerini dinlemesi bekleniyor, dönüp gelip komisyonu bilgilendirecekler. Cumhuriyet Halk Partisi de komisyonu terk etmediğine göre, onlar da dinleyecek, geçiş süreci hukuna dair raporlamanın da parçası olacaklar. Dolayısıyla, Öcalan’ın meclis komisyonu tarafından muhatap alınması konusunda aslında reel bir tartışma yok. Tartıştığımız şey daha ziyade ‘görüntü’. Ankara’dan meslektaşlarımızın geçtiği kulis haberlere göre ‘o görüntü’ sadece CHP’nin dert ettiği bir şey de değil. AKP kaynakları, İmralı ziyareti konusunda kamuoyunda bir tepki oluştuğunu gördüklerini, bu nedenle fotoğraf yayınlanmasının düşünülmediğini söylüyormuş.

Kendi adıma ben CHP ve Yeni Yol Grubu heyete üye vermediği için Öcalan’ın muhataplığının sakatlandığını da düşünmüyorum. Ya da iktidar partisi “oy kaybetme” korkusuyla Öcalan ile komisyon heyetinin devlet tarafından kaydedilecek görüntülerinin yayınlamasını istemediği için de Öcalan’ın muhataplığı sakatlanmayacak.

DEM’in ısrarla karşı çıktığı, Öcalan’ın SEGBİS yöntemiyle (yani videokonferansla) komisyonun 51 üyesi tarafından dinlenmesi belki de kendisinin muhataplığı açısından daha kritik bir eşik olabilirdi. Hala da olabilir… Zaten sürecin tabiatı gereği işin ‘Öcalan ile tek bir görüşme’den ibaret olmasını beklemek akıldışı. Silahların hakiki manada gömülmesi işini koordine edecek kişi, örgütün kurucusu Öcalan olduğuna göre bunun başka bir yöntemi de yok. Ancak toplum bir bütün olarak bunun neden gerekli olduğuna........

© T24