İnsan haklarına hapishanelerin aynasından bakmak; yok yok!

Diğer

30 Temmuz 2024

“Hapishaneler konusu insan haklarının kurucu rolünü öne çıkaran bir mücadele alanıdır” demiş Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın kurucusu doktor Ata Soyer

“Çivisi çıkmış dünyada”, zaman bazıları için müttefik sayılsa da aslında zaman yargıcımız. Tarihe nasıl not bıraktığınızdır…

Ata Soyer “Cezaevi ve Sağlık” kitabında, 12 Eylül döneminde 500 insanın cezaevlerinde hayatını kaybettiğini yazar.

Aradan geçti 44 yıl…

Hapishanelerde şüpheli ölümler, hak ihlalleri, işkence iddiaları, açlık grevleri, hasta tutuklular sorunu devam ediyor.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, sayıları 400’ü geçen ceza infaz kurumu arasında Marmara Bölgesi’ndeki hapishaneler ağırlıklı olmak üzere 23 cezaeviyle ilgili bir rapor hazırladı.

Rapor geçtiğimiz nisan, mayıs ve haziran aylarını kapsıyor.

Rapor derneğe yapılan ihlal başvuruları ve basın taraması yoluyla tespit edilen vakaların derlenmesinden oluşuyor.

100 başvurunun 30’u kadın, 70’i erkek ve 40’ı adli, 60’ı politik nedenlerle hapiste olanlar tarafından yapılıyor.

Gelelim raporun ortaya çıkardığı sonuçlara…

Üç ayda toplam ihlal sayısı 2 bin 916.

Başvuralardaki şikayetler cezaevlerinde neler yaşandığına ilişkin bir fikir veriyor. Şikayet içerikleri çok fazla. Kısaca derlediklerim şöyle:

“Can güvenliğini tehdit, kötü muamele, psikolojik baskı, uzun süreli ve süngerli hücreye koyma, çıplak aramaya zorlama, darp, koğuş arkadaşlarından şiddet görme, ters kelepçe, aramalarda eşyaların dağıtılması, havalandırma saati kısıtlaması, pişmanlık dayatması, sürgün sevk, hastaneye sevk edilmeme, sevklerin geç yapılması, revire ya çıkarılmama ya da geç çıkarılma, doktorların mahkumlara kötü davranması, kelepçeli muayene, ağır izolasyon, görüş saatlerinin kısaltılması, aileye görüş günün söylenmemesi, DİSK, TTB, TÜSİAD,KESK gibi kurumlara yazılan mektupların gönderilmemesi, İHD’ye yazılan mektubun gönderilmemesi, kitap ve gazete yasakları, bazı televizyon kanallarının yasaklanması, reçete edilen ilaçların verilmemesi, kalabalık koğuş, 15 metre kare yerde 40- 50 kişinin tutulması, hijyen malzemelerinin verilmemesi, suların akmaması, cezaevi kantinindeki fahiş fiyatlar, yemeklerin azlığı ve kalitesizliği, kargoların verilmemesi ya da çok geç verilmesi, tutuklu ya da hükümlü adına yatırılan paranın hesabına geç aktarılması, infaz yakma, şartlı tahliye hakkı ihlali, suç duyurusu dilekçelerinin işleme konulmaması, tutuklu ya da hükümlülerin darp raporu almasının ve şikayetçi olmasının engellenmesi…”

Rapora göre son üç ayda ikisi Marmara Bölgesi’nden olmak üzere en az 7 kişi hayatını kaybetti.

12 Mayıs 2024 tarihinde , Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Reber Soydan tek kişilik odada yaşamını yitirmiş halde bulundu ve cezaevi yetkililerinin aileye bilgi verirken ölüm nedenini intihar olarak bildirdi.

22 Mayıs 2024 tarihinde Tekirdağ 1 Nolu F........

© T24