menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Jenga ekonomisi (2): Türkiye ekonomisi örneği 2023-2025

35 17
29.11.2025

Diğer

29 Kasım 2025

Jenga ekonomisi metaforu bir ekonominin mevcut durumunu, karşı karşıya olduğu kırılganlıkları ve atılan yanlış adımları anlatmak için kullanılan oldukça güçlü bir araç.

Jenga oyununda oyuncular üst üste dizilmiş tahta blokları sırayla çıkarıp kulenin tepesine yerleştirir, kule yükselir ama her hamlede kulenin dengesi bozulur.

Ekonomik ve sosyal yapıdaki temel unsurları zayıflatarak ya da yavaş yavaş ortadan kaldırarak bu yapının nasıl tehlikeye atılabildiğini metaforik olarak anlatan bu yazı dizisinin ikincisinde, 2023-2025 dönemi Türkiye ekonomisinden örnekler bulacaksınız.

Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi 2021-2023 yılları arasında kule bir miktar yükseldi ama yanlış blokların çekilmiş olmasıyla yüksek enflasyon kalıcı hale geldi. Artan dolarizasyon, ödemeler dengesi krizi riski derken işler sarpa sardı, 2023 genel seçimlerine kadar gelir dağılımında bozulma dahil Jenga bloklarının hassas dengesi korunamadı.

Mayıs 2023 seçimlerinin ardından TCMB ile Hazine ve Maliye Bakanlığı yönetimi değiştirildi, rasyonel politikaların uygulanmasına karar verildi, dolayısıyla sıkı para politikasına geçildi.

Faiz bloğu, kuleyi dengede tutacak ama pek de yükselmesini sağlamayacak şekildeydi. Çünkü asıl mücadele enflasyonlaydı. TCMB kademeli de olsa politika faizini arttırmaya başladı. Ardından KDV, ÖTV artışları geldi ama vergi artışları enflasyonist etki yarattı.

Politika faizi on ay içinde yüzde 8,5’ten yüzde 50’ye kadar çıkarıldı, uzun süre orada kaldı. Krediye erişim neredeyse imkansız hale geldi. Sanayi üretimi yavaşlarken geniş tanımlı işsizlik rekor kırdı. Enflasyon, özellikle gıda, ulaşım, eğitim, kira ve sağlıkta manşetin üstünde kalmaya devam etti.

Hazine net dış borç ödeyicisi konumundayken iç borçlanma hız kesmedi. Büyüme tatmin edici değildi, inşaat sektörü ön plana çıkarak ekonomik aktiviteyi sürükleyici sektör oldu, sanayi küçüldü.

Jenga kulemizde kritik ve hassas bloklar olduğu var. Bunlar, kulenin yapısını riskli hale getiren ve kolayca devrilmesine yol açabilecek yapısal zayıflıklar:

En başta da kronikleşmiş yüksek enflasyon. Enflasyon, reel sektör ve hane halkının geleceğe ilişkin belirsizliklerini arttırıyor, beklentileri bozuyor. Böyle sisli bir ortamda Jenga bloklarının nereden çıkarılıp nereye konulacağına ilişkin kararlar enflasyon sorununu çözmüyor.

Enflasyon tahminleri de tutmuyor. Son enflasyon raporunda Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini geçen yıllardaki gibi yine yükseltti.

Enflasyon yüksek ve para politikası sıkı. Enflasyonun yüksek seyretmesi, ekonomiye güveni de yatırımları da baltaladı ki, bu ortamda kaldırılan en kritik ekonomik Jenga bloklarından biri, özellikle ticarete, ihracata odaklanan KOBİ’ler oldu.

Maliyetleri karşılayamayanlar piyasadan çekildi, kalanlar bu durumu yönetmek için personel sayısını azaltarak daha temkinli davrandı.

Küçük işletmeleri kapsayan Jenga bloklarının çekilmesi, işgücü piyasası bloklarını daha da fazla salladı. İşsizlik bu yıl 3 milyonun altına düşmedi, geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 30’a dayandı.

Sonunda işsiz kalanlar, gelir düzeyi düşenler tüketicilerdi, harcamalarını azalttı. Bu da şirketler için daha az gelir demekti ve Jenga kulesinin istikrarı bozuldu.

Bir başka Jenga bloğu, orta sınıftı ve bu blok adeta çekilip çıkarıldı. Sistemdeki en hayati parça olan orta sınıf tüketimi de buharlaştı, Orta sınıf kayıp ve onların da harcamasının durması, borçluluklarının artması ile kule sallantıda.

Demek ki küçük işletmeler ekonomik Jenga kulesinin temel taşlarıymış. Yerlerinde sağlam bir şekilde kalabilirlerse, ekosistemindeki işletmeleri de destekleyeceklerdir. Bu da iş kaybı riskinin daha az olduğu anlamına gelir.

Ekonomik Jenga kulemiz giderek daralan bir temel üzerinde bile daha da yükselebilir mi?........

© T24