Almanak 2025 - Makroekonomik göstergeler nasıl şekillendi?
Diğer
29 Aralık 2025
Bir yılın daha sonuna gelirken bugünkü Almanak-2025 yazımın konusunu 2025’in büyüme, enflasyon, dış ticaret, cari açık ve finansmanı ile bütçe, borçlanma verilerinin nasıl şekillendiği, ekonomide neler yaşandığı oluşturuyor. Yarınki Almanak-2025 yazım ücretler, istihdam, gelir dağılımı, yoksulluk ekseninde 2025’in sosyal göstergeleri üzerine olacak.
2025 yılı, Türkiye için 2024'te başlayan "acı reçete" döneminin devam ettiği, büyüme ve düşük enflasyon arasında denge arayışının sürdüğü bir geçiş yılı oldu. Nasıl geçiş yılı olduğuna büyüme, enflasyon, faiz gibi göstergeler üzerinden bakalım:
Önce büyüme verisi ile başlayalım. 2025 büyüme oranının OVP 2025-2027’de (2024 OVP) yüzde 4 olacağı tahmin edilmişti. Bu yıl Eylül ayında açıklanan OVP 2026-2028’de (2025 OVP) ise büyüme tahmini aşağı doğru revize edilerek yüzde 3,3 oldu. Ama Türkiye ekonomisi 2025 yılı ilk üç çeyrek itibariyle yüzde 3,7 büyüdü. Buna göre büyük olasılıkla 2025’te büyüme oranı OVP tahmininden daha yüksek olarak gerçekleşecek.
Ancak büyümenin kompozisyonu gerek sektörel gerekse harcamalar açısından sorunlu. Örneğin bir sektör aşırı büyürken diğeri aynı ölçüde küçülebiliyor. 2025’in ilk üç çeyreğinde büyümenin itici gücü inşaat sektörü oldu. Öyle ki inşaat sektörü birinci, ikinci ve üçüncü çeyreklerde bir önceki çeyreklere göre sırasıyla yüzde 7,3, 10,9 ve 13,9 artış gösterirken tarım sektöründe küçülme sırasıyla yüzde -2, -3,5 ve -12,7 olarak gerçekleşti. Sanayi sektörü ise ilk çeyrekte gerilerken üçüncü çeyrekte baz etkisiyle toparlanma gösterdi.
Büyümede önemli bir unsur olan hane halkı tüketimi ve devletin nihai tüketim harcamaları ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre azalırken, üçüncü çeyrekte canlanma görüldü. Ayrıca mal ithalatı iç talebi desteklemeye devam etti.
Sanayi ise 2025’te kan kaybetti, bu yıl onbir ay boyunca PMI, eşik değer olan 50'nin altında kaldı. Temmuz ayında 46’ın altına kadar geriledi. Yani ekonomi büyürken, üretimin odak noktasındaki KOBİ'ler daralma ve nakit akışı kriziyle boğuştu.
Üretim ve sanayi için önemli bir endeks olan sanayi üretimi endeksi 2025 Ocak ayında yıla yavaş bir başlangıç yaparken, Mayıs ayında yüzde 3,1 arttı. Haziran ayında ise yüksek teknolojili yatırımlardaki artışın etkisiyle yıllık yüzde 8,3 ile zirveyi gördü. Ancak Eylül ve Ekim aylarında özellikle imalat sanayinde düşüşler devam etti.
Büyüme oranı ya da GSYH rakamlarının arkasına bakınca, 2025’te büyüyen ekonominin en temel özelliğinin “zenginleşmeden uzaklaşma” olduğunu görebiliriz. Çünkü büyüme rakamları iç talebin sıkı para politikasıyla baskılandığı bir ortamda geldi. Büyüyen sektörleri yukarıda yazdım ama büyüme halkın refahına yansımadı. Çünkü çeyreklik büyüme verilerinde emeğin GSYH’den aldığı pay giderek eridi.
İlk çeyrekte işgücü ödemelerinin payı yüzde 43,7’di. Bu pay önceki çeyreklere göre yüksek görünebilir, bunun nedeni yıl bitmeden emekli olanların sayısındaki büyük artıştı. 2024 biterken emekli sayısındaki büyük artışın nedeni de, sosyal güvenlik sisteminin emeklilik tarafıyla ilgili sorunlarından biri olan “çalışma süresi uzadıkça emekli maaşının düşmesi”!! 2025’in ikinci çeyreğinde işgücü ödemelerinin gayri safi katma değer içindeki payı yüzde 38,4 ve üçüncü çeyrekte de yüzde 35’e kadar geriledi.
Bakalım 2025’te enflasyonla sınavımız nasıl geçti. Yıllık enflasyon 2024’te yüzde 44,4’ten 2025’teki sıkılaşma politikaları sonunda yüzde 31 seviyelerine düştü. “Enflasyonun düştüğü” günlük söylemde kullanılan bir ifade olsa da burada bir hatırlatma yapalım. Enflasyon 2025’te Mayıs ve Haziran aylarında yüzde 1-1,5 arasında artarken Ocak ayında yüzde 5,03 ve Eylül’de ise yüzde 3,23 ile beklentilerin üzerinde artış gösterdi. Dolayısıyla enflasyon aylık olarak artmaya devam ediyor. Bazen daha yavaş artsa da sonuçta yüzde 31'lik enflasyon, fiyatların geçen yıla göre yaklaşık üçte bir oranında artmaya devam etmesi ve hayat pahalılığının sürmesi demek.
Kur kontrolüyle mal........© T24





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar