Türkiye, TOP (Trump Ortadoğu Projesi) eş başkanı

Diğer

18 Kasım 2025

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump

Muhalefetin bir bölümünde Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) eş başkanı olarak yaftalamaktan hoşlanan bir kesim var.

BOP, 2004 yılında dönemin Bush yönetimi tarafından ortaya atıldı. Çıkış noktasında kabaca, halkını hiçe sayan Ortadoğu rejimlerine bir doz demokrasi enjekte edip, katılımcılığı artırma, kısıtlı reformların uygulamaya konmasıyla İslamcı radikalizmin kök salmasını engelleme çabası vardı.

AK Parti’nin, Batı tarafından siyasal İslamcı ama demokrat olarak lanse edildiği bir dönemdi. Türkiye “İslamcı rejimlerin reformlarla kendilerini dönüştürebileceğine” örnek olarak gösterildi. Böyle olunca, Türkiye’de siyasi partileri iktidara getiren de iktidardan düşüren de Amerika diye düşünenler yaftayı yapıştırdı.

Ancak BOP dolaşıma girdiği anda rafa kalktı. Bir balondu patladı. Ama kulağa da hoş geldiği için halen daha AK Parti’den BOP eş başkanı diye bahsetmek muhalefeti destekleyenlerin dilinden düşürmediği, ama kanımca içi boş bir eleştiri.

Günümüz için daha gerçekçi bir konumlamanın ise Türkiye’yi TOP (Trump Ortadoğu Projesi) eş başkanı olarak tanımlamaktan geçtiği söylenebilir.

Nedir Trump’ın Ortadoğu projesi? Buradan bir riviyera yapmak tabii ki değil.

ABD Çin’le rekabetine odaklanabilmek için, bölgede görece bir istikrar tutturmak istiyor. Görece ifadesine dikkat. Bugünden yarına Ortadoğu’da dikensiz gül bahçesi beklentisi yok elbette.

ABD’nin görece istikrarlı bölge politikasının merkezinde İsrail’in güvenliği yatıyor.

Gazze sorunu görece yönetilebilir bir noktaya gelsin, bölge ülkeleri de İsrail’e tehdit oluşturmasın istiyor.

Binyamin Netenyahu’nun Katar’a saldırmasından istifade eden Trump, İsrail’i ateşkese razı ederken, Hamas’ı ikna etme misyonunu da Türkiye ile Katar’a yükledi.

Şimdi bu ateşkesin kalıcı olmasını, Gazze’nin de Filistinliler için biraz daha yaşanabilir bir hale gelmesini istiyor. Söylemesi kolay, yapması zor. Para Körfez’de. Kurumsal kapasite ise Türkiye’de.

Ancak Türkiye’nin rolü bir kurguya alet olmasın?

Trump Gazze’nin daha yaşanabilir olmasını isterken İsrail’in Gazze’nin üzerinden elini çekmesini istiyor mu, kuşkulu. Filistinlilerin, kendi topraklarında misafir konumuna düşürülmelerine Türkiye’nin bölgede artan rolüyle payanda olması söz konusu olabilir mi acaba?

Washington’dan gördüğü kabul ve yakınlık karşılığında Ankara, sanki bu sürecin riskleri yokmuş gibi söylemde gereksiz bir atılganlık içinde.

Bir yandan da, “elimizi taşın alına koymaya hazırız, asker de göndeririz,” türünden açıklamaları duyduğumda, "nasılsa olmayacak, o nedenle mi böylesine rahat konuşuluyor"........

© T24