Yine de şehre yeni bir film gelebilir ama gülümseme!

Diğer

29 Ağustos 2024


Bir baba en büyüğü on dört, en küçüğü ilki yaşında olan dört çocuğunu öldürmek kastıyla boş bir araziye götürüp tabancayla ateş ediyor; çocuklardan biri ağır yaralanırken üçü ölüyor.

Başka bir yer(ler)de ama aynı zamansal çerçevede birkaç gün, birkaç hafta, birkaç ay önce ya da şimdi bir adam eski karısının kafasına birkaç el ateş ediyor, başka bir yerde başka adamlar kimi bıçaklayarak, kimi boğarak, kimi yakarak, kimi yüksek bir yerden atarak, kimi de döverek eski karısını ya da sevgilisini öldürüyor.

Yok hayır, distopik atmosferin hâkim olduğu, kriminal olaylarla yoğrulmuş kurgusal bir filmde ya da bir romanda geçmiyor bu anlatılanlar.

Bu ülkede geçiyor…

Yani bu ülkenin gerçekten gerçek yaşamından geçiyor.

Hikâye derken (düzeltmekte yarar var), hikayeler asıl olarak “mış, muş, dı, du” gibi son ekleri alarak biterler.

Bu hikâye ise yani bizim hikayemiz, hız kesmeden devam ediyor. Her gün, her saat dünyanın trajedi hafızasına yeni bir boyut katarak çoğalan hikayelerimiz bunlar.

Ve şimdilik anlaşılacak gibi de değil. Ama anlayabilmek için de biraz zaman gerekiyor.

Ama daha birini anlamadan, diğeri........

© T24