Yargı içinde Yargı

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

02 Haziran 2024

Yargı'daki son cinayet, İstanbul'dan ayrılıp güney sahillerinde yeni bir başlangıç yapma düşlerimizin öldürülmesiydi. Issız bir adada ölüme terk edilen Savcı Ilgaz kurtulunca karısı Ceylin yaşadıkları tehlike çemberinden uzaklaşıp sakin ve güvenilir bir kasabaya taşınmak ister. Muğla'da ağaçlar arasında ve deniz kenarındaki yeni evleri aslında bir cinayet mahallidir. Neşeyle ziyaret ettikleri Kaunos Kral Mezarları ise ölümün habercisidir. Huzurlu bir sayfiye hayallerini, müstakil evlerinin bahçesinden çıkan ceset yerle bir eder. Rüyalarındaki ev bir cennet değil, yılanlı bahçedir.

[Spoiler içerir]

Bir ütopyadan uzak esrarengiz ev, dizinin kral ve kraliçesine mezar olur. Fakat bu trajedi, Yargı içindeki Yargı'da yaşanır. Âşıkların hikayesini yeniden yazan finalde, Ceylin (Pınar Deniz) ve Ilgaz (Kaan Urgancıoğlu), Ceylin'in öldürülen kardeşi İnci'nin davasında avukat ve savcı olarak değil, bir cinayetin iki şüphelisi olarak tanışır. Masumiyetlerini kanıtlamaya çalışan ikili, bizi heyecanlı bir yolculuğa sürükler. Güçlü bir senaryonun yapı taşları, farklı denklemlerde buluşsa da izleyiciyi kendisine tutsak eder.

Trajik sonun dizi içindeki diziye yerleştirilmesi başarılı bir taktik. Ilgaz ve Ceylin'in cinayet şüphelileri olarak kesişen yolları, bir namlunun ucunda biter. Savcının tutukladığı bir katilin babası, ikiliyi intikam ateşinde yakar. Ne âşık olmaya ne de kızlarını kucaklamaya ömürleri yeter. Fakat adalet peşindeki iki gencin öldürülmesiyle biten ve faillerin yakalanmadığı bir final, yargıya olan inancımızı sorgulardı. Katillerin cezalandırıldığı bir toplum hayalimizi söndürürdü. Oysa çiftin Muğla'dan İstanbul'a dönmesiyle suçluların değil, ilkeli savcıların egemen olduğu bir dünya düşlüyoruz.

Finalde iki farklı hikâyenin kesişmesi, hayat ve ölümü buluşturdu. Hem düğün hem cenazeyle bitti Yargı. Alternatif senaryoda, Ilgaz ve Ceylin'in saklandıkları yazlıkta öldürülmelerine üzüldük. Üç yıldır izlediğimiz dizinin........

© T24