Sükseli bir serinin tartışmalı son filmi

Diğer

25 Mayıs 2024

FURİOSA: BİR MAD MAX DESTANI

X X 1/2

(Furiosa: A Mad Max Saga)

Yönetmen: GeorgeMiller
Senaryo: George Miller, Nick Lathouris
Görüntü: Simon Duggan
Müzik: Tom Holkenborg
Oyuncular: Anya Taylor-Joy, Chris Hemsworth, Tom Burke, Alyla Browne, Lachy Hulme, John Howard, Elsa Pataky, Josh Helman, Charles Fraser, Angus Sampson

Warner Bros filmi, 2024

Hayır, daha önceki Mad Max filmlerinin hayranlarından olmamışım. Hatta yarım düzineyi aşan bu popüler sinema serisini doğru-dürüst görmemişim bile... Aslında aksiyon sineması ve onun fantastik ve bilim-kurgusal türlerine de düşkün biriyim. Nasıl olmuş da bu serinin yanından geçip gitmişim, bilmiyorum!

Bu filmi görünce nedenlerini kavrar gibi oldum. Avustralya kökenli yazar-yönetmen George Miller de yine benim favorilerimden olmamış. Hemen hepsini yönettiği bu seri birçok açıdan başarılı olmalı, burası kesin... Nitekim bu film de, üstelik iki buçuk saatlik uzunluğuna rağmen, yüksek teknolojik düzeyi, dur-durak bilmeyen temposu ve başka birçok ögesiyle kendini izletiyor. Ama gerçekten hayran bırakıyor mu? Çok şüpheliyim...

Aslında bilinmeyen bir çağda ve yeşillikten çöle değişen bir coğrafyada geçen hikâye, anlaşılan önceki filmlerle belli ilişkiler içeriyor. Altı temel bölüme ayrılmış olan film, küçük bir kızın feryadıyla açılıyor: "Annem, çocukluğum... Onları geri almak istiyorum!" Burası çoğu ürkünç, hatta korkunç bir erkekler ülkesidir. Sadece kadınların toplandığı bir mekan bir kez gösteriliyor, o kadar... Annesinin çarmıha gerilerek öldürülmesine tanık olan genç Furiosa, küçük yaşına rağmen alabildiğine cesurdur; o garip aleme de, o eril güce de ve o canavarlaşmış insanlara da karşı koyacak kadar... Tek dostu bir yaşıtıdır ve o kızla konuştuğu dil İngilizce değildir. Belki aslında "O insanlar o dili konuşurdu; ama ne yapalım, bu bir Amerikan filmi" demek istenmiş de olabilir!...

Film dediğim gibi son derece gösterişli, sürükleyici ve oyalayıcı görünümünün ardında, saçmalığa varan tuhaflıklar içeriyor. Öylesine ki sonunda bir tür "motorize masal film" olup çıkıyor. Bir ara karşımıza gelen Motoristan Çiftliği öylesine görkemli bir örnek ki... Ortalıkta sayısız alet-edevat, demir-çelik eşya, tabanca-tüfek dahil her türlü silah var. Ayrıca tanker, kamyon, motosiklet, mitralyöz, modern işkence aletleri kadar; paraşütler, dürbünler, halka seslenmek için kocaman mikrofonlar, elde taşınan modern telefonlar... Hepsi gırla gidiyor Sanki o geçmiş çağla günümüz teknolojisinin tuhaf birleşmesi...

Ölümcül bir kalabalık çete var: hepsi dazlak, üstü çıplak, gözlerinin çevresi siyaha boyanmış bir gurup... Heybetli bir kalenin önünde, etrafa ölüm saçan... Ve de modern bir demir-çelik şehir. Öylesine heybetli ki... Ayrıca her türlü kombinasyonlar yapılmış: önde üç motosiklet, arkada eski usül bir savaş arabası bir araya gelip ölüm saçıyor. Ve elbette, kestireceğiniz gibi, bu kadar dolaşan araç yüzünden,........

© T24