menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Siyasetten yangınlara, İmamoğlu’ndan genç teğmenlere

25 0
03.02.2025

Diğer

03 Şubat 2025

İmamoğlu ile koronavirüs günlerinde

Öylesine dolu günler geçiyor ki... Yalnız bizde değil, dünyada da... ABD’de o kolay bitmeyen Los Angeles yangınlarının yanı sıra, Trump’ın tüm dünyaya meydan okuyan birbirinden tuhaf kararları... Kendi dertlerimiz bu kadar çok olmasa, şeytan derdi ki burnumuzun dibindeki Trump Tower’a gidip ciddi bir protesto eylemine girişelim diye!.. Ama doğrusu kendi sorunlarımız böyle fantezilere imkân vermiyor.

Hemen politikamıza bakarsak... Öylesine asap bozucu; öylesine sinirlendirici ki, anlatmak imkânsız... Beni en çok kızdıran İstanbul’un rakipsiz başkanı Ekrem İmamoğlu’na reva görülenler... Hiçbir vicdanın, hiçbir hukuk sisteminin kabullenemeyeceği biçimde onu yalnız İstanbul’dan değil, CHP’nin önümüzdeki dönem için adaylığından bile uzaklaştırmaya çabalıyorlar. O çok sevdiğim lafı bir kez daha kullanayım: ortak vicdanla meydan okuyarak...

O İmamoğlu ki, yıllar önce onun için yazdığım bir yazıda şöyle demiştim:

“O 2014’den beri başkanı olduğu Beylikdüzü’nde örnek bir yönetim sergilemiş, ora halkının dışında pek tanınmadığı halde, birkaç ay içinde kendisini öylesine tanıtmış ve sevdirmişti ki…

O çok farklı bir siyasetçiydi. Genç, sempatik, güleryüzlü, hep şakalar yapan, hiç kızmayan, kendisine açık açık AKP’ye oy vereceklerini söyleyenlere bile espriyle yanıt veren...

Kavga etmeyen, somurtmayan, terbiyesini asla bozmayan... Her kesimi, her görüşü, her partiyi kucaklar gibi davranan...Suratları takallus etmiş yaşlıların elinde insanları ayrıştırma, bir halkı bölme mekanizması haline gelmiş Türk siyasetine bir canlılık, bir tazelik getirebilecek olan bir yeni kuşağın en iyi temsilcisi.

Evet, son seçimlerde arayı daha da açmış ve farkı 25 binlere taşımış olan İmamoğlu için belki İstanbul’u da gerçekten kurtarma şansı doğar: bu beton istilasından, bu bitmeyen rant kavgasından, bu gökdelen felaketinden, bu inşaat kamyonları zulmünden...

O Kanal-İstanbul gibi korkunç projelerden... Ve belki artık Gezi Parkı’nın ağaçları da rahat uyurlar. Kimbilir!”

Evet, işte böyle yazmıştım. Şimdi onu neredeyse ortadan kaldırmaya ve CHP için önemli olabilecek adaylığını da yok etmeye çalışıyorlar. Ne diyeyim? Umarım ki gerçek demokrasinin olmazsa olmaz siyasal namusunu tümüyle unutup bu yolda ısrar etmezler.

Gelelim şu vazgeçmediğimiz ve kolay kolay da geçemeyeceğimiz........

© T24