Aziz Nesin'i sinemaya aktarmanın belki en usta işi örneği

Diğer

05 Nisan 2024

MUCİZE AYNALAR

X X X X

Yönetim ve senaryo: Tolga Örnek
Görüntü: Olcay Oğuz
Müzik: Tamer Çıray
Oyuncular: Cengiz Bozkurt, Şebnem Bozoklu, Galip Erdal, İdil Fırat, İstar Göksever, Boran Kuzum, Zerrin Sümer

Türk filmi, 2024

İşte kendine özgü bir Türk filmi. Hatta en kendine özgü filmlerimizden biri denebilir: özellikle komedi -ya da, belki daha doğrusu, absürd komedi- denen alanda... Öyle olması da doğal; çünkü sonuç olarak bu film sadece bizim için değil; dünya çapında bir komedi dehası olan bir isimden uyarlanmış: Aziz Nesin!...

Demek ki iddialı bir filmle karşı karşıyayız. Nesin'in tam altı hikâyesini birleştiren... Ve film siyah-beyaz olarak başlayınca, şu tavsiyede bulunan: "Mucize anıların karşısına geçin. Ve hayal edin!"

Sonra kendi halindeki elektrik ustası Şahap'ı tanırız. Büyük oyuncu Cengiz Bozkurt'un kişiliğinde... Yeğeni on yıldır Almanya'da yaşamaktadır. Ve üç kişiyle yakın dost olmuştur. Alamancı olmanın moda olduğu o yıllarda... Birden renkliye geçen filmde, bize bir Mucizeler Atölyesi de sunulur. İçinde bol bol Aziz Nesin resmi, portresi vs. içeren... Bu arada Şahap'ın vergi borçları birikmiştir. Ödeyemez ve atölyesi mühürlenir. Karısı Emel ve kardeşi Ali de duruma çok üzülürler.

Bu arada Aziz Nesin esprileri işlemeye başlar. Harika görüntüleriyle, özellikle gece çekilmiş eski sokaklarıyla baş döndüren bir İstanbul'da... Bir kadın öldürülür ve ölüsü adli tıp arabasıyla nakledilir. Ama cesedi arabanın bir türlü kapanmayan kapısından kayarak düşer!... Ve sokaklar boyunca kayıp gider. Polis gelip geçeni sorgulamaya başlar: "Buradan geçen bir ceset gördünüz mü?" diyerek!... Ve biri şöyle bir yargıda bulunur: "Bir kadını öldürebilirsiniz; ama sakın cesedini kaybetmeyin!" Ve sokaklarda cesedin peşinde bir kovalamaca başlar.

Bu arada Kerem adlı bir yakışıklı tanırız. Eşi Yasemin'le kavgalıdır. Merakıysa bir senaryo yazmaktır. Tanık olduğu bu "Bir Ölü Aranıyor" olayı ana esin vermiştir. O sırada Şahap'ın Alamancı dostları da, yanlarına aldıkları gerçek Alman'larla birlikte İstanbul'a gelirler. Hepsi birden Almanca konuştuklarından, filmin o bölümlerinde Türkçe altyazılar okunur!... Ve Şahap ve ailesi onlara o tipik Türk misafirperverliğini göstermeye koyulur. Verilen ziyafette Şahap'ın eşi ve annesinden öylesine bir ikram görürler ki... Tam 23 çeşit yemek gelir; zavallı Almanların boğazına tıkılır. Bu 'döve döve zorla yedirme' birinin ölümüne bile yol açar. Umulan ortaklık başlamadan bitmiştir.

Sonrasında Kerem'in bunlardan esinlenerek yazdığı senaryo büyük ilgi görür. Herkes "Ah, zo!" diye karşılar!... Ama yapımcılar bunu her açıdan ters-yüz etmeye kalkışınca, işler........

© T24