Atamızın biraz gölgede kalmış bir yanını keşfetmek
Diğer
24 Ekim 2024
BİR CUMHURİYET ŞARKISI
X X X 1/2
Yönetmen: Yağız Alp Akaydın
Senaryo: BKM Yazı Grubu
Görüntü: Aras Demiray
Özgün Müzik: Tuluğ Tırpan
Oyuncular: Salih Bademci, Ertan Saban, Ahmet Rifat Şungar, Birce Akalay, Melis Sezen. Şifanur Gül, Mehmet Özgür, Emre Karayel, Bensu Soral, Okan Yalabık
BKM- İş Bankası yapımı, 2024
Cumhuriyetimizin 100. yılı nedeniyle bu temayı ele alan birçok film geldi. Hepsi birbirinden ilginç olan... Bu da sonuncusu. Ve yine benzer bir olay... Belki bu filmler dünya değerlendirmesi içinde birer sinema başyapıtı değil, ama biz Türkler için elbette apayrı bir önemi olan yapımlar. Her halk için olduğu gibi...
Ardında İş Bankası ve BKM sanat grubu olan bu filmin yine de özel bir önemi var. Çünkü sevgili Atatürk’ümüzün sanata olan ilgisi ve düşkünlüğüyle organik bir bağ kurmuş. Ve ardından her cepheden önemli bir çaba gelmiş. Oyuncu kadrosu ise göz doldurucu. Daha ne istenir?
Yarın gösterime çıkacak olan film 1930’ların Türkiye’sinde Ata’nın ve çevresine aldığı bir avuç yetenekli insanın, yeni kurulmuş bir devlette henüz yeterince geliştirilememiş kültürel bir devrim yaratmalarının hikayesi. Atatürk bunun için Batı’ya gözünü dikerek, özellikle müzik alanında verilmiş görkemli bir çaba harcamış. Gerçi onun bu yeni rejim içinde edebiyattan sinemaya veya tiyatroya destek ve katkıları da bilinir. Ama bu kez ana tema, eski deyimiyle ‘musiki.’ Ve operadan büyük orkestralara, virtüözden şef yetiştirmeye gösterilen gayret...
Önce -nedense- opera düşünülüyor. Dönemin önde gelen müzik insanı Ahmet Adnan Saygun (Salih Bademci), Atatürk (Ertan Saban) tarafından dönemin diliyle ‘vazifelendiriliyor.’ Adnan Saygun artık hikâyenin gerçekten önde gelen kişisi olacak ve filmi sürükleyecektir. Soyadı kanununun henüz çıkmadığı ilk günlerde (1934’te çıkacaktır) o kişilerin henüz tam adları yoktur. Örneğin tanınmış yazar, ayrıca bir avuç film de yönetmiş olan Münir Hayri Egeli (filmde yine usta bir oyuncu, Ahmet Rifat Şungar oynuyor) henüz Egeli soyadına sahip değildir.
Her neyse... Böylece çalışmalar başlar. Bunun için ülkenin tüm musiki insanları, kadın-erkek veya Ankara-İstanbul demeden seferber edilir. Nükhet (Şifanur Gül), Mediha (Melis Sezen), Nimet Vahidi (Birce Akalay) gibi hanımlar... Ki Vahidi ülkenin ilk opera sanatçısı olacaktır... Ya da nedense bu devrimin (yoksa bizzat Ata’nın mı?) hiç sempatizanı gözükmeyen Osman Zeki Üngör... Ama öte yandan, o bizim İstiklal Marşı’mızın bestecisi değil midir?.. O rolde de özlediğimiz Okan Yalabık çok iyi seçilip oynamış.
Böylece olay başlıyor. Dekor elbette o günün iki büyük kentidir: Ankara ve İstanbul. Bunun için o kentlerde dönemin tarihi yapıları özenle seçilmiş ve ekrana sonradan uğradıkları değişimlerden sıyrılarak, tek........
© T24
visit website