Sincan'da 10 gün
Diğer
24 Ağustos 2024
Çin, uzun bir süredir Sincan Özerk Bölgesi'nde yaşayan Uygurlara yönelik baskı politikaları nedeniyle eleştiriliyor. Birleşmiş Milletler raporu başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve Türkiye dahil pek çok ülke geçtiğimiz yıllarda yaklaşık bir milyon Uygur'un kamplarda tutulduğu iddiası ile endişelerini dile getirdi. Sincan Özerk Bölgesi Valisi Shohrat Zakir ise 2019 yılında yaptığı açıklamada, bu kampların mesleki beceri, eğitim merkezleri olduğunu ve buradaki sistemi "terörizme" karşı etkili ve öncü bir yaklaşım olarak savundu. Ancak iddia edilen sistematik asimilasyon ile baskı politikaları Pekin tarafından reddedildi.
Bazı Uygurlar tarafından "Doğu Türkistan" olarak tanımlanan bölge, etnik grupların bir arada yaşadığı binlerce yıllık tarihi ile her dönem önem taşıyor. Bu nedenle dünya politikasında iddialı hedefleri olan Çin'in insan hakları karnesine eksi yazdıran politikaları dikkatle takip ediliyor.
Türkiye'nin 2019 yılında Çin'e yönelttiği "sistematik asimilasyon" suçlamasından sonrasında ilişkiler gerilmişti. Ancak Haziran ayında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yıllar sonra Türkiye'den ilk üst düzey yetkili olarak Sincan ve Pekin'e yaptığı gezi sonrasında Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni ve ılımlı bir dönemin başladığı yönünde yorumlar oldu.
Bu gelişmelerin en somut sonucu ise Çinli havayolu şirketi China Southern'in geçen haftadan itibaren Urumçi-İstanbul direkt seferlerini başlatması oldu. Bu sayede aslında çok da uzak olmayan Sincan Özerk Bölgesi'ne ulaşım daha da kolaylaştı. Daha önceki yıllarda Urumçi'ye direkt uçan THY de yakın zamanda seferlerine başlayacak gibi görünüyor.
Bu sıcak gelişmelerin ardından Türkiye'den bir grup gazeteci olarak Guangming gazetesi tarafından Sincan Özerk Bölgesi'ni geniş bir rota kapsamında gezmek üzere davet edildik.
Gazete yetkililerinin eşliğinde 10 gün süreyle başta Urumçi olmak üzere Nalati, Korgas, Kuqa ve Kaşgar gibi bölgenin önemli şehirlerini gezdik. Buralarda etnik gruplarla bir araya gelirken önemli ticaret ve tarım organizasyonları ile Çin'in kalkınma planı hakkında bilgiler edindik.
Bölge, yapısı itibarı ile Çin'in en çok etnik grubunu barındırıyor. Yaklaşık 25 milyon nüfusu olan Sincan'ın yarıya yakınını Uygurlar oluşturuyor. Kalan kısımda ise Han Çinlisi ile Kazak, Kırgız, Rus, Hui, Sibo gibi 56 farklı etnik grup yaşıyor. Serbest gazeteci kimliğim ile bulunduğum gezide Çin'e ve Sincan'a dair çok sayıda izlenim edinirken bu farklı etnik gruba mensup insanlarla sohbet etme imkanı buldum.
Tarihi yaklaşık 50 bin yıl öncesine dayanan Sincan, İpek Yolu rotasıyla Çin'in batıya açılan kapısı olarak Kırgızistan, Kazakistan, Pakistan, Rusya ve Moğolistan gibi ülkelere sınır komşusu. Jeopolitik anlamda şimdi olduğu gibi her dönem önem taşıdı ve tarih boyunca Çinliler en güçlü komutanlıkları burada kurdu.
Sincan, Çin'in en büyük bölgesi ve sınırları yaklaşık ülkenin 6'da 1'ini kaplıyor. Başta Tanrı ve Altay dağları olmak üzere dünyada da bilinen büyük sıra dağları burada. Şamanizmin ölüm ve yaşam kavramında önemli yer tutan dağ sistemleri, milyon metrekarelik yüzölçümleri ile büyüleyici görüntüye sahip. Yine dünyanın ikinci büyük çölü olan Taklamakan da bölgenin coğrafi karakterini veren doğal unsurlardan.
Bölge karasal iklimin kendisine sunduğu avantajla toprak olarak çok bereketli ve özellikle meyve üretiminde dünyada ilk sıralarda. Toplanan pamuk, dünya tekstilinin yüzde 20'sini karşılıyor. ABD'nin geçtiğimiz yıllarda çokuluslu tekstil devlerine yaptığı Çin pamuğunu kullanmamaları çağrısı bu yüzden. Yine Sincan'ın simgesi olan yeşim taşı başta olmak üzere çok sayıda maden ve değerli taş bölgede bolca mevcut.
Mesafelerin yaşanılan yere göreceli olduğunu anlayabildiğiniz bir yer burası. Çin o kadar büyük bir coğrafya ki yakın olarak tanımlanan yerlerin hepsi aslında çok uzak. Şehir içinde çok yakın denilen bir yere, iki saat araçla gidince "yakın" ve "uzak" kavramının değişken olduğunu anlamak kaçınılmaz oluyor. Bu yüzden gezi boyunca ziyaret ettiğimiz şehirlere, altımızda uzanan büyüleyici sıradağların ve çölün üzerinden uçakla geçerek eriştik.
Sincan'ın kalbi Urumçi'de atıyor. Urumçi'nin kalbi ise simgesi olan Grand Bazaar'da. İslami mimari ile yapılmış olan bu çarşı İpek Yolu'nun zenginliğine atıfta bulunarak inşa edilmiş. Çarşıda çok sayıda farklı binalarda farklı ürünler satılıyor. Binalarda........
© T24
visit website