Diğer
15 Nisan 2024
Fotoğraf sanatçısı ve mimar Murat Germen’in 2000 yılında çektiği İstiklal Caddesi fotoğrafı, bir yaz gününü anlatır. O fotoğrafta başka bir İstiklal görülmektedir. Ağaçlarla bezeli caddede sere serpen gezen insanlar ve restorasyon adı altında bozulmamış binalar vardır. İnsanın içini ısıtan bu kare yerel seçimlerden sonra sosyal medyada yeniden gündeme geldi. Beyoğlu’nun eski günlerini anlatan ikonik fotoğrafı ve fazlasını Murat Germen ile konuştuk.
- Sizin imzanızı taşıyan fotoğrafın hikâyesinden başlayalım mı? O fotoğrafı ne zaman ve neden çektiniz?
Fotoğrafı 2000 yılında, henüz dijital kameraların yaygınlaşmadığı bir dönemde, diyapozitif olarak çektim. Çekim sipariş edilmiş bir “iş” değildi. Başka bir amaçla üst katlarına çıktığım bir İstiklal Caddesi binasının -hangisi olduğunu maalesef hatırlamıyorum- balkonundan çektim. Amacım bu önemli caddenin her zaman rastlanmayacak açıdan bir arşiv fotoğrafını ve kent belleğine katkı sağlayacak bir imge üretmek idi. İyi ki de çekmişim, bu fotoğraf bundan daha önce de gündeme geldi ve iki günde bir milyona yakın görüntüleme aldı, ana haber bültenlerine çıktı.
- Fotoğrafınız bir umut simgesi oldu. Bu konudaki duygularınızı öğrenebilir miyiz?
Son 20-25 senede, İstanbul’un kalbi Taksim Meydanı da dahil olmak üzere, o kadar çok sayıda kamusal alan beton havuzlarına dönüştürüldü ki insanlar yeşilin, ağacın, küçük ölçekli yarı mahrem köşe bucağın, yorulunca oturacak bir yerin, güneşten ve yağmurdan korunabilmek için bir örtünün özlemini çekiyorlar. Bu fotoğraf da onlarda bu özlemi tetikliyor.
- Fotoğrafınızda yer alan ağaçların artık olmayışı yitip giden güzel günlerin kısacası kaybettiklerimizin de simgesi olarak yorumlanıyor. Buna katılır mısınız?
Ağaçlara karşı yakınlığı, sevgisi, özeni, hassasiyeti, merhameti olmayan bir idari kafa ile karşı karşıyayız uzundur. Ağaçlar İstiklal Caddesi gibi yerlerde güvenlik bahanesiyle sökülüp atılıyorlar, ama hem ağaç hem de güvenlik gözetiminin birlikte var olacağı bir tasarım şüphesiz ki olası. Diğer yandan ormanlar, korular, parklar, bostanlar, bahçeler, yol üstü ve kenarı ağaçlar, bitkilerin hepsi tehdit altında; zalimce bir saldırı söz konusu, sanki düşman gibi görülüyorlar. Tüm bu tahribatı gerçekleştirdikten sonra ise otoyol kenarlarına “çakma” yüzeysel süslemeler yapıp kendilerince yeşili önemsemiş gibi yapıyorlar, kesinlikle ikna edici değil. Fiziksel erişim olmadığı sürece yeşilin kimseye bir faydası yok, “yok-mekan” tadındaki yol kenarı istinat duvarlarının sahte bir yeşille donatılması kötü bir şaka gibi…
- O fotoğrafın aynısını zaman için tekrar........© T24