Yasal faiz kararı örneği: AYM’nin iptal kararları ne kadar etkili?
Diğer
10 Aralık 2025
Anayasa Mahkemesi (AYM) gerekçesi geçen 1 Aralık’ta Resmi Gazete'de yayımlanan kararında yasal faizi düzenleyen kanun hükmünü iptal etti ve iptal kararının gereği yeni düzenleme yapılması için TBMM’ye dokuz ay süre verdi (AYM, 22.7.2025, E.2024/24).
İptal edilen kanun hükmü, sözleşme ile aksi belirlenenler hariç her tür yasal borç ve alacaklarda (özel hukuk, ticaret hukuku ve kamu hukuku kapsamındaki alacaklar) yasal faizi yüzde 12 olarak belirlemişti ve Cumhurbaşkanına bir katına kadar artırma yetkisi tanımıştı.
Bu yetki uyarınca da CB tarafından 1.6.2024 tarihi itibarıyla yasal faiz yüzde 24 olarak belirlenmişti.
Yani bu tarihten bu yana yasal faiz yüzde 24.
Bunun anlamı şu:
Enflasyon yüzde 24’ün üstünde olsa bile (ki son yıllarda hep oldukça üstünde), alacağınız geç ödendiğinde borçludan yıllık yüzde 24’ün üstünde faiz talep edemiyorsunuz.
AYM, kanunla öngörülen bu faizin alacaklının alacağını enflasyona karşı korumadığı ve alacakların enflasyon karşısında erimesini önleyici bir hukuksal mekanizma getirilmediği için Anayasanın mülkiyet hakkı (m.35) ve etkili başvuru hakkı (m.40) hükümlerine aykırılık bulduğu için anılan kanun hükmünü iptal etti.
Bu anlamda karar tabii ki çok doğru.
Bu boyutta söyleyecek fazla bir şey yok.
Ne var ki benim bu örnek vasıtasıyla asıl vurgulamak ve altını çizmek istediğim şey, AYM’nin bu tür iptal kararlarının pratikteki etkisi ve uygulanabilirliği hususundaki önemli problem.
Bu noktada hukuk sistemimizde çok ciddi bir açıklık, boşluk veya sorun var.
Burada olduğu gibi AYM bir kanun hükmünü iptal ettiğinde, iptal kararı hemen yürürlüğe girdiğinde iptal edilen kanun hükmü yerine anında yeni düzenleme yapılmadığı takdirde kişiler açısından hak kayıpları olacaksa veya kamu yararı açısından ciddi sakınca doğacaksa, yani yasal “boşluk” oluşacaksa, mevcut hukuk sistemimizin (Anayasa) buna karşı bulduğu çözüm mekanizması, AYM’nin iptal kararının yürürlüğe girmesini bir yıla kadar erteleyebilmesi.
Bu süre zarfında da TBMM’nin iptal edilen kanun yerine yeni kanun çıkarmasına olanak tanımak.
Nitekim somut olayda da AYM iptal kararını dokuz ay ertelemiş.
Normalde hukuka saygılı ve hukuk devleti ilkelerini minimum da olsa gözeten bir devlette olması gereken şey, Yargı’nın en üst düzeyinde verilen bu kararın gereği yapılıp, verilen sürenin sonunu bile beklemeden acilen yeni yasal düzenleme yapılması.
Ne var ki birçok örnekte TBMM, maalesef AYM’ce iptal edilen ve fakat süre verilen hallerde süresi içinde yeni yasal düzenleme yapmadı.
Gerçekten de bunun birçok örneği var. Son zamanlarda “vakayi adiyeden” oldu bile denilebilir.
Hatta tam bu konuda olmasa da bireysel başvuruda yasal düzenleme........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein