Diğer
14 Şubat 2024
18. yüzyıldan kalma bir kavram bugün çok ilginç bir şekilde siyasi alanımızın bir kavramı olarak yeniden kullanılmaya başlandı: Metapolitik. Joseph de Maistre'nin kullandığı bu kavram siyaseti yapanların, siyasi partilerin, siyasetçilerin, seçim kampanyası yapan adayların değil de toplumun içinde yayılmaya başlayan, duyarlılıkları hareketlendiren, heyecanları yükselten başka yollardan yapılan bir siyaseti belirleyen bir kavram olarak kullanılmıştır. Bu kişi Avrupa tarihinde karşı-devrimci olarak nitelendirilen bir pozisyonu üstlenmiş vaziyettedir. Kavramı o bulmamıştır belki, ama bu kavramın açıklanmasındaki en yetkin isim olarak kabul edilmiştir. Metapolitik için "politikanın fiziği" adını vermiştir. Yani, toplumsal alanın kuruluşundaki görünmeyen yüzü belirlediğini ileri sürmüştür. İnsanların kendi kaderlerini kendilerinin tayin ettiğini ileri süren bir varoluşçu fikre karşı çıkarak, insanların hep kaderlerinin kendilerine bağlı olmayan değerlerle işlediğini göstermek istemektedir. Burada ilahi olanın belirleyicilik ilkesi hâkimdir. Toplumda olmakta olanlar, söylemler ve konuşulanların üzerinden belirlenmekte olan toplumsal ve fikirsel yapı sanki gizli bir el tarafından yönlendirilmekte olduğu iddiasını taşımaktadır.
Toplumun içindeki hakimiyet ilişkileri burada belirleyici bir vaziyettedir. Ve bu entelektüel bir kuvvete dayandırılmaktadır; çünkü düşünenlerin ve konuşanların bir yapıyı kurmaya başlamalarına dikkati çekmektedir (en azından gazeteciler). İnsanların ne yapacakları ve nasıl düşünecekleri yazılı olarak verili şeyler değildir ve buna göre, ancak konuşulanlar, söylemler daha belirgin bir hakimiyet ilişkisi içinde işlemektedirler. Bir insan eğer bir cemaatin içinde yaşıyorsa belirleyicilik bu kalabalığın söylemlerinden geçmektedir.
Metapolitik bir anlamda fikirlerin kültürü sayesinde güçlenmektedir. Bu şekilde ideolojik paradigma kendisini bir toplumun içinde önce konumlandırmakta ve sonra da güçlenerek hâkim paradigmayı oluşturmaya başlamaktadır. Dilin kendi kullanım biçimlerinde kendisini ortaya çıkarmaktadır. Yeni bir paradigma yaratılmaktaysa ve eski paradigmanın kültürel kodları da eskimeye yüz tutmuşsa o zaman metapolitik harekete geçmeye başlamış olur.
Burada misal olarak dünyada solun her yerde zayıflamaya başlayarak halkın gözünde meşruluğunu yitirmeye başladığı zamanlarda git gide aşırı sağcı ve dinci ideolojilerin hakimiyeti kültürel alanda........