Kim ne sanıyor?

Diğer

12 Mart 2024

Seçimler yaklaştıkça sertleşmeye başlayan, ayrımcılığı körükleyen söylemler havada uçuşmaya başladı. Bir yandan; Afyonkarahisar'da DEM partisinin mensuplarının dışlanma mesajları, diğer yandan "Ayasofya cami mi müze mi?" tartışmalarını beraberinde getiren ikili karşıtlık üzerine kurulu lafların havaya saçıldığını izlemekteyiz. Bunlar toplumu germekten başka neye yarayabilecek laflardır? Neden ve nasıl buraya geldik? Irkçılık ve dışlama üzerine kurulu söylemlerin etnik ve dini ayrımcılık üzerine oturtulması kimin işine gelebilir ki? Çoğunluğu heterojen bir birliğe doğru giden taşımanın verdiği kuvveti nasıl ters çevirecek söylemleri sarf ederler? Nasıl da buradan tam da oy kaybına uğranabileceğini düşünemezler?

Sanıyorlar ki, toplumsal alanda aklar ve karalar, iyiler ve kötüler hatta etnik ve dini mezhep farklılıkları var. Evet var. Ne olacak? Sanıyorlar ki, her gelen ve vatandaş olan yabancı hep aynı siyasi partiye oy vermeye davam edecek. Sanıyorlar ki, farklar hayat biçimi üzerinden gelişmekte. Sanıyorlar ki, dini olan ayrımlar bir görüntüde belirlenmekte. Sanıyorlar ki, gazetelerde yalan yanlış yorum yapmakta olanlar herkesi ikna edebilecek. Sanıyorlar ki, kuvvet birleşmeden değil de ayrımdan gelmektedir. Sanıyorlar ki, "kuvvetler ayrımı" bir kere kabul edildiğinde, bu ayrılıklar rayına oturmuş bir şekilde gitmeye başlayacak. Sanıyorlar ki, sınıfsal ayrımlar (hayat pahallılığı) tamamen bitti ve her şey kültüre dayanmakta. Sanıyorlar ki… Sanıyorlar ki!

Bunları sayfalarca yazmak yine yetmeyecek, çünkü, korkarım ki, sanmaya devam edecek olanlar hep var olacak ve devam ettikleri sürece de yerleşmeye başlayan bu değer yargıları toplumun kalbine yerleşip kalabilecek. Evet, bazen gerçekten de kalma ihtimali olabiliyor; ama bu, aynı zamanda, gerginliği arttırdığı gibi, bazen "keskin sirke kendi küpüne zarar da verebiliyor". Hiç beklenmedik bir şekilde bir duygu bir fikir, bir davranış geri tepebiliyor.

Ayrıca, yabancılık, toplum içinde insanların birbirlerine yabancı olması gibi durumlarda yabancı kim? İnsan kendi kendine de yabancı olabiliyor? Travmalar bunu tetiklemekte değil mi? Bunun için değişik bir etnik veya dini gruptan gelmeye gerek bile yok aslında. Herhangi birisinin başka bir yere, aynı ülkede başka bir şehre veya yabancı bir ülkeye, şehre gitmesiyle; hangi din veya etnik gruptan olursa olsun yabancılık sarmaktadır insanı. Deri rengine, yemek yeme biçimlerine, dini inançlara bağlı olmayan bir yabancılık vardır.

Etnik veya dini ayrımlar üzerinden kurulu olan........

© T24