Çağdaş olmayan çağdaşlar

Diğer

25 Temmuz 2024

Öyle bir zaman biriminde yaşamaktayız ki eski izler, hayaletler geri çağırılıyor ve bunlar sanki bugünde tekrarmış gibi yaşanıyor. Değişik sınıfların, şehirde yaşayanlarla kırlık yerlerde ve köylerde yaşayanların ayrı ayrı kültürlere sahip oldukları söylenmektedir genelde. Bugün hepsini iç içe girmiş vaziyette yaşamaya başladık, uzun zamandan beri. Türkiye 1980'lerin hemen başlarında ilk defa köy nüfusu ile şehirlerde yaşayan nüfusun eşitlenmeye başladığı ve hatta şehirlerin nüfusunun daha çok olmaya başladığı yıllara girmişti.

Bu, aynı zamanda, bu dönemde 1960'ların sonunda toplumun her kesimine yayılmaya başlayan "arabesk" müziğinin hâkim kültür olmaya başladığı zamanlardı. O kadar ki parası olan ile olmayan benzer kültürel kodlarla yaşamaya başladılar. Patronu da işçisi de aynı tür kültürden, "popüler arabesk" kültüründen hoşlanmaktaydı. Klasik anlamda burjuva kültürünün şehirli kodlarını; inşaatların da yaygınlaşmaya başlamasıyla, burjuva kültür kodlarından çıkardı. Şehir kültürünü o zamanki deyimiyle "şehir magandalarına" bırakmaya başladı.

Karikatürcüler en iyi sosyologlar olarak kavramsallaştırdılar bu dönemi: Maganda, zonta olarak kültürlerin arasında bir hiyerarşi konuldu. Köylü değillerdi bunlar ama şehir dünyasına ait "yeni zenginler", "kırolar" olarak görülmeye başlandı. Gerçi bu kelimede etnik bir aşağılayıcılık vardı; ama bu pek de o anlamda kullanılmıyordu. O zamanlardan itibaren şehirlerde yaşayanların konuşma tarzları, davranışları, aile anlayışları, nezaket kurallarına uyma kültürü bir kenara bırakılmaya başlandı. Buna sol kültür ve sağ kültür arasındaki değişik kodlar da eklendi. Dini referanslar da şehir kültürünün içinde yer almaya başladığında kültür farkları daha da kıyafetlere yansımaya başladı. Siyasi olarak da bu referanslar öne çıktığında siyasi bir koalisyon dönemi başladı. Ama bu durum, neticede bir darbeyle sonuçlandı.

Neo-liberal ekonominin iç pazara yönelik eski dönemini terk edip dış pazarlara açılmaya başladığında "arabesk burjuvazisi" toplumsal kodları siyasi olarak da belirlemeye başladı. Bu kavramı Konu-m-lar (1991) adlı kitabımda ele almıştım. 1980 darbesinin yasaklarıyla arabesk müzik diğer yasaklara eklendiğinde bundan çıkılacak sananlar oldu herhalde, ama yasaklar her zaman tersine işlediğinden dolayı bu mesele de tam tersine gelişti. Arabesk kültürü hâkim kültür olma yoluna gitti. "Mavi mavi" ile "Hazır mısınız........

© T24