Ukrayna: 10 yıl önce, 10 yıl sonra

Diğer

24 Haziran 2024

Uzun dönemde biriken siyasi ve ekonomik sorunlarını aşamayınca 2013 yılı Ekim ayında resesyona giren Ukrayna'nın uluslararası sahadan kredi bulmaya çok hızlı bir şekilde gereksinimini vardı. Ekonomistler, Ukrayna'nın iflastan kaçınmak için ilerleyen aylarda en az 10 milyar dolara acilen ihtiyaç duyduğunu söylüyordu. 2014 yılına geldiğimizde ortada iki kredi teklifi olduğu görülüyordu:

Uluslararası Para Fonu (IMF), Kiev yönetimine 15 milyar dolar kredi vermeyi teklif ediyordu. Yalnız iki temel şartı vardı: Özel sektöre arazi mülkiyeti yasağı kaldırılacak, özelleştirmelerin önü açılacak ve emeklilik maaşlarında ve petrol ürünlerindeki devlet sübvansiyonunda kesintiye gidilecekti. Ekonomik faaliyetlerde devlet denetiminin rolü sınırlanacaktı.

Buna karşılık, Rusya da 15 milyar dolar teklif ediyordu. Kemer sıkma ve özelleştirme şartı getirmeyen Moskova yönetimi, Ukrayna hükümetinin ekonomik modernizasyona yönelik geniş kapsamlı planlar yapmasına olanak sağlamak üzere verdiği doğal gazda da indirim öneriyordu. Aslında Ukrayna’nın Rusya'nın devlet kontrolündeki doğalgaz tekeli Gazprom ile süresi Ocak 2019'da dolacak olan on yıllık gaz sözleşmesi vardı. Rusya, Ukrayna'nın Rusya'ya doğalgaz sevkiyatı için 1000 metreküp başına ödemesi gereken sözleşmede yazılı 400 dolarlık fiyatı 268 dolara düşürmeyi teklif ediyordu

Neticede, Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç, Rusya'nın önerisini kabul etmeye karar verdi. Ancak ülkedeki AB yanlılarının barışçıl başlayan protesto gösterilerinin yasaklarla şiddetlenmesinin ardından ortalık karıştı. Karışıklığı fırsat bilen Washington, Kiev’de Yanukoviç’i indirecek bir darbe tezgahladı.

“Karışıklığın” ve “darbenin” sonucunu şöyle özetleyelim: Şubat (2014) ayı içinde ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’ın ABD'nin Kiev Büyükelçisi Geoffrey Pyatt ile yaptığı telefon görüşmesinin ses kaydı sosyal paylaşım sitelerine düştü. Nuland’ın AB hakkında Pyatt’a, “AB’yi s....r et” dediği 4 dakika 10 saniyelik telefon görüşmesinde ikili, Ukrayna'nın yeni hükümetinde kimlerin olması veya olmaması gerektiğini tartışıyor ve bazı Ukraynalı siyasi figürler hakkındaki görüşlerini aktarıyorlardı. Ukrayna'daki muhalefet liderleri Vitali Klitçko, Arseniy Yatsenyuk ve Oleh Tyanybok hakkındaki değerlendirmeler yapan Nuland, Klitçko'nun herhangi bir hükümette yer almasının "iyi bir fikir olmadığını" söylüyor ve ekliyordu: "Bence Yats (Arseniy Yatsenyuk) ekonomik tecrübeye sahip.”

Neticede bir gün bir baktık, Yanukoviç görevden ayrılmış. 27 Şubat 2014'te ise Nuland’ın Arseniy Yatsenyuk başkanlığındaki ilk Yatsenyuk (geçici) hükümeti kuruldu. 12 Nisan 2016’ya kadar hükümetin Başbakanı olarak görev yapan “ekonomik tecrübeye sahip ”Yatsenyuk, IMF’nin 17 milyar dolarlık bir tutara ulaşan kredi paketinin gerektirdiği, zorlu şartlar içeren yapısal reformları memnuniyetle karşılarken, “yahu hele gelin şu şartları bir müzakere edelim” falan demeye dahi ihtiyaç duymadan imzayı atıyordu. Zaten Ukrayna'yı Avrupa Birliği ile bütünleştirecek AB ortaklık anlaşması, 17 milyar dolarlık IMF kredisinin alınması koşuluna bağlanmıştı. Mayıs 2014'te IMF paketinin uygulanmasına geçildi.

Ülkede kemer sıkılırken birtakım özelleştirmeler yapılıyor, “reform” adımları atılıyordu. Yüksek miktarda tahıl üretimine olanak sağlayan verimli kara topraklardan oluşan geniş alanlarıyla Ukrayna, Avrupa'nın tahıl ambarı, dünyanın en büyük üçüncü mısır ihracatçısı ve en büyük beşinci buğday ihracatçısı idi. “Reformlar” sonucunda ABD sermayeli çok uluslu konsorsiyum Ukrayna'daki tarım arazilerinin üçte birinin kontrolünü ele geçirecekti. AB ve ABD dayatmasıyla Batılı şirketlerin yararına olacak şekilde yürürlüğe konan ve üretimin dev zirai şirketlerde yoğunlaşmasına yol açan neoliberal politikalar zamanla 1,6 milyon........

© T24