Diğer
11 Aralık 2023
20. yüzyılda yaşanan Büyük Savaşları takiben en az iki küresel güç arasında yaşanan en büyük savaş olarak, 70 yıl sonra tanık olduğumuz Ukrayna Savaşı’nı görüyoruz. Ukrayna Savaşı gibi temelde iki küresel güç arasında yaşanan bir büyük savaşa en yakın tarihsel örnek olarak 1953 yılında sonlanmış Kore Savaşı’nı verebiliriz, sanırım. Ondan bir önceki örnek için de sekiz yıl daha geri giderek 1945’te nihayete ermiş II. Dünya Savaşı’nı sayabiliriz. Gerçi dünyamız 1945- 1953 arasında Arap-İsrail Savaşı ile Hindistan-Pakistan Savaşı’na tanık oldu ama en az iki (hatta Çin’i de katarsak 3) küresel gücün dahil olduğu Büyük Savaşlardan söz edecek isek, bunlar ancak Kore Savaşı ile II. Dünya Savaşı olabilir.
1939-1945 arasındaki II. Dünya Savaşı’ndan da geri gidersek, 1914-1918 arasında cereyan etmiş I. Dünya Savaşı’na denk geliyoruz.
Bu arada, iki Dünya Savaşı arasındaki zaman dilimi de çok çalkantılı geçmiş, küresel ölçekte sosyal, siyasi ve ekonomik alanlarda birçok önemli değişim yaşanmıştı. Rusya’da Ekim Devrimi, ABD’de Büyük Buhran, Avrupa’da Faşizmin yükselişi, Çin’de İç Savaş’ı örnek olarak sayabiliriz. Bu dönemin, Avrupa’nın I. Dünya Savaşı’nın yol açtığı yıkımın etkisinden kurtulamadığı bir zaman dilimi olarak tarihe geçtiğini savunanlar çoğunluktadır. Yani o arada bile aslında Büyük Savaş sonuçları üzerinden düşük yoğunluklu olarak sürmüştür de denebilir.
Özetle, demek ki 20. yüzyılda yaşanan iki cihan harbini takiben temelde en az iki küresel güç arasında yaşanan en büyük savaş olarak, 70 yıl sonra tanık olduğumuz Ukrayna Savaşı’nı görüyoruz. Ukrayna Savaşı, Rusya’nın -her ne kadar proksi kuvvetler kullanmaktaysa da- ABD önderliğindeki NATO’ya karşı yürüttüğü bir büyük çatışma olarak tarihe geçiyor.
Bu durumda, akla hemen şu soru geliyor: Büyük Savaşlar (Çağı) geri mi dönüyor?
Kimisi bu soruyu, “3. Dünya Savaşı ne zaman patlak verecek” şeklinde telaffuz etme yanlısı, kimisi “yoksa 3. Dünya Savaşı aslında başladı mı?” şeklinde sormayı tercih ediyor. Kimi de soruyu “günümüzde yaşadığımız hibrit, asimetrik ve vekalet savaşları bir anlamda 3. Dünya Savaşı’nı temsil ediyor” şeklinde doğrudan yanıtlamaktan yana.
Geçenlerde uluslararası nitelikli bir tartışma ve fikir alışverişi ortamı sağlamak amacıyla Rus kurumları tarafından 2004'te kurulmuş bir düşünce kulübü olan Valdai Fikir Kulübü’nün bir raporuna denk geldim. Geçen ekim ayında “Yeni Bir Dönemde Savaş: Büyük Orduların Dönüşü” başlığıyla yayımlanan rapor, temelde Rus ulusal siyaset anlayışının izdüşümü niteliğini taşır bir izlenim veriyorsa da, Ukrayna Savaşı ile Kore Savaşı arasında önemli olduğunu düşündüğüm bir paralelliğe dikkat çektiği için de önemli buldum.
Rusya Ulusal Araştırmalar Üniversitesi’ne bağlı İktisat Yüksek Okulu’nda Kapsamlı Avrupa ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Direktörü olarak görev yapan Vasily Kashin ile Valdai Tartışma Kulübü Program Direktörü Andrey Sushentov imzasını taşıyan rapor, bu paralelliği şöyle tanımlıyordu:
“Gerek taktik gerekse de askeri donanım düzleminde çok farklıydı Kore Savaşı ama siyasi açıdan güncel gelişmelere oldukça yakındı. Her iki durumda da, büyük bir nükleer güç, düşman bir nükleer güçten askeri destek ve askeri teçhizat alan, nükleer olmayan bölgesel bir devlete karşı........© T24