AB olmadı BRICS verelim

Diğer

18 Eylül 2024

BRICS üzerine yazılanları hayretle okuyorum. Bu kadar deneyimli kişi neden bu konuyu ciddiye alıp yazıyorlar, acaba benim görmediğim bir tarafı mı var dedim, tekrar araştırdım. Sonuç: Hayır. Sorun var mı? Evet, bu denli ulusal öneme sahip kararlar böylesine yüzeysel bilgiyle alınırsa ödenecek bedel ağır olur.

Bu konuya önceki yazılarımda değindim. Bu gelişmenin Çin'in emperyal politikalarının uygulanmasında kullanılan aletlerden birisi olduğundan söz ettim.

BRICS'in isim babası 2001'de Goldman Sachs Varlık Yönetim Şirketinin başkanı olan Jim O'Neill. Süreç, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in gelişmekte olan ülkeler arasında öne çıkmaları üzerine, bu ülkelerin ortak yatırım stratejisi geliştirmeleri, BRIC coğrafyasında dolar dışında kendi paralarıyla ticaret ve finansman modelleri geliştirmeleri için bir fikir geliştirme, diyalog süreci olarak başladı. 2010 yılında Afrika kıtasından da bir ülkenin katılması düşünülerek Güney Afrika Cumhuriyet'i davet edildi ve grubun adı BRICS olarak değişti.

BRICS AB, NATO ve benzeri kuruluşlar gibi bir organizasyon değil. Sürekli bir sekreteryası, merkezi yok. Doğru yönetim, governance, kuralları belirsiz. Ülke liderlerinin, dışişleri bakanlarının mutabakatı ile belirli başkentlerde toplantılar yapılıyor. Bu süreci, BRICS'in işleyişini düzenleyen bir kurumsal yapı yok. BRICS üyesi olan ülkeler aralarında görüşerek, başka gelişmekte olan, işbirliği yapabilecekleri, yatırım ihtiyacı bulunan ülkeleri üyeliğe davet ediyorlar. Hemen vurgulayayım, bunların tümü "tedarikçi" ülkeler, yani küresel pazarda Türk şirketlerinin rakipleri. 2023'te yapılan toplantıda Arjantin, Mısır, Etyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliğinin davet edilmesine kadar veriliyor. Ancak Arjantin seçimlerinin ardından yeni hükümet bu kabul daveti etmedi, Suudi Arabistan Krallığı ise kararını erteliyor.

Amaç küresel ekonominin yönetiminin gelişmiş ülkeler tarafından yapılması, bu ve diğer benzer ülkelerin, bu ülkelerin belirlediği kurallara uyması şeklindeki yerleşik uygulamanın dışına çıkılması ve bunun için tartışma platformu oluşturulması. Aynı zamanda bu ülkeler doların "tahakkümünden" kurtulmak için aralarındaki ticareti kendi ulusal para birimiyle yapmaktan söz ediyorlar. Bu, alışverişten doğan alacak ve borçların yönetilmesi görevini Çin, alış verişlerde "rezerv" ülke olma görevini üstlenmek istiyor. Tabii kurulacak yapıda CCP, Çin Komünist partisinin temsilcileri bulunacak. Son yazımda "Jak Ma nerede?" sorusunu sormuştum, hatırlıyor musunuz?

2013 St. Petersburg BRICS liderler toplantısında bir adım atıldı; grup ülkelerindeki yatırımların finansmanında kullanılmak üzere Çin 41, Brezilya, Rusya ve Hindistan her biri 16 milyar, Güney Afrika Cumhuriyeti 5 milyar dolar vemeyi taahhüt ettiler. Kısa vadede mümkün olmasa da, çok uzakta olmayan bir tarihte Çin parası Yuan küresel ticarette geçerli para birimi olacaktır.

Buna ek olarak bir süredir sözü edilen BRICS, CIVET ve benzeri oluşumlara katılma fantazisi dış politika düzenlemesinin yeniden ele alınması ihtiyacını ortaya koymaktadır. BRICS'in ardından bu kez Economist Intelligence Unit araştırmacılarından Robert Ward, ekonomik büyüme potansiyeli itibariyle ötekilerden ayrılan ülkeleri CIVETS grubu olarak adlandırmıştır. Bu ülkeler şunlar: Kamboçya, Endonezya, Vietnam, Mısır, Türkiye ve Güney Afrika Cumhuriyeti. AB'ni beğenmeyenler, onun kurallarına uyamayanlar, yeni oyun arkadaşlarımızı beğeniyorlar mı?

Türkiye ne Çin'in özel ilişki geliştirdiği Macaristan ve Slovakya, ne Romanya veya Bulgaristan, ne de Yunanistan. Nedir ülkemizi bunlardan ayıran ve bu nedenle bağımsız strateji belirleme ayrıcalığımıza yol açan? Türkiye her şeye rağmen önemli bir ülke ve bu sadece bulunduğumuz bölge, boğazlar nedeniyle böyle değil. Mevcut itibarsızlık durumuna karşılık Türkiye her zaman ve özellikle Cumhuriyetin kuruluşu sayesinde önemli bir ülke olmuştur. Siyaset, uluslararası ilişkiler ve ekonomi alanında ısrarla sürdürülen tüm yanlış politikalara karşın bugün hâlâ önemli potansiyele sahiptir. 2001 Güçlü Ekonomiye Geçiş programının yenilenmesi halinde her alanda sıçrama yapma gücümüz vardır.

Türkiye'nin dünyanın bu denli stratejik bir coğrafyada bulunması bize üstünlük sağlarken, son yıllarda izlenen politikalar işimizi güçleştirmiştir. 22 yıldır, coğrafyanın ve tarihi birikimin getirdiği üstünlüğün, "Ortadoğululaşmak" tercihiyle bulandırılmak istenmesi, 900 yıllık Osmanlı İmparatorluğu'nun ardından yüz yıllık Cumhuriyetin oluşturduğu gücü lekelemektedir.

Birinci sınıf Avrupa Birliği. Bizi üye olarak kabul etmek istemedikleri inanışı doğru mu?

Ülkelerin dış politika tercihi coğrafi konumundan çok siyasal ve ekonomik gücünden, bu gücü nasıl değerlendireceğinden etkilenir. Atlantiğin kenarında bulunan Büyük Britanya kendi konumu nedeniyle denizciliğe ve ekonomik hedefleri doğrultusunda ticarete yönelmiştir. Bunun sonucu bir yandan Kanada'yı, öte yandan Avustralya, Yeni Zelanda'dan, güney Asya'da........

© T24