NARİN’DEN KALANLAR…

Şu ana kadar yazmadım. Elim varmadı. O kadar derin bir teessür içinde idim ki, tıpkı aziz milletimiz gibi…

Diledim ki, Narin sağ salim bulunsun, okuluna, arkadaşlarına, ailesine kavuşsun…

On dokuz gün sonra dere yatağında, küçük bedeni cansız bir şekilde bulunduğunda infialim yine aziz milletimizle aynı idi, bunu yapanlar bir an evvel bulunsun ve hakettikleri cezayı alsın…

Uzmanlık, kararlılık, bilginin ve teknolojinin kullanımı; adeta bir ‘omerta’ kararı alınan, kimsenin konuşmadığı, arama faaliyetlerinin ısrarla sabote edildiği, yanlış yönlendirildiği dolayısıyla muammaya dönüşen konunun çözümünü beraberinde getirdi.

Zaman zaman ‘biri bizi gözetliyor’ diyerek hayatımıza dahil ettiğimiz teknolojileri tenkit etsek de, teknoloji olmasa, itirafçı olarak anılan kişiye ulaşılamayacaktı.

İtirafçı dediysek, öyle yaşananları vicdanına, onuruna yediremediği için çıkıp da konuşan biri değil…

İtirafçı, cesede ulaşıldıktan sonra kamera kayıtlarının incelenmesi ile kaçacak deliği kalmayan biri…

Demek ki, artık sadece büyük şehirlerde değil, en ücra memleket köşelerinde bile toplumun huzuru, güvenliği için teknolojiye........

© SuperHaber