Solcuların haberi var mı?Marx’ın Türklerle ilgili kehaneti ve övgüleri

Karl Marx denildiğinde akla ilk gelen başlık iktisattır. Sermaye, emek, sömürü, sınıf mücadelesi… Oysa Marx’ı yalnızca ekonomik determinizme hapseden her okuma eksiktir. Çünkü Marx, en az iktisadi meseleler kadar siyasi güç dengeleriyle, hatta yer yer jeopolitik hesaplarla da derinden ilgilenen bir figürdü. Bu ilginin en çarpıcı örneklerinden biri ise Osmanlı Devleti’ne dair kaleme aldığı yazılardır.

Marx, 1850’li yıllardan itibaren New York Daily Tribune gazetesinde yayımlanan makalelerinde Türkler, İslam dünyası ve Osmanlı Devleti hakkında ayrıntılı değerlendirmeler yapar.

Marx’a göre Türkler’in üstünlüğü dinleri İslam’dır

Türkleri; işgalce ve barbar bir medeniyet olmaktan ayıran en önemli özelliğin İslam olduğunu savunan Marx’a göre; Osmanlı’yı bölgede yönetici bir elit kılan da asırlarca Avrupa’nın kalbine demir atmasını sağlayan en önemli özelliği budur. Ünlü düşünürün ifadelerine göre; Türkleri diğer istilacı barbar topluluklardan ayıran ve Viyana surlarına kadar dayanıp “Avrupa Türkiyesi” tanımlamasına aydınları mücbir kılan İslam’dı. Aksi halde tarihte 6 asır yaşamış bir Barbar millet yoktur.

Marx’a göre; Avrupa ve Batı kamuoyunun giriştiği Yunan hayranlığı ile karşılarına aldıklarını yalnızca Türkler değil, tüm İslam medeniyetiydi.

Bu yazı serimizde Marx’ı Türkler hakkındaki düşünce ve yaklaşımlarını ele alacağız. Evvela Marx’a göre düşünülenin aksine Türkler yönettikleri coğrafyaların hiçbirinde yönetici sınıf falan değildir:

“Türkleri, Türkiye'nin yönetici sınıfı olarak görmek güçtür, çünkü Türkiye'de çeşitli toplumsal sınıfların arasındaki ilişkiler, çeşitli ırkların arasındaki ilişkilerden da ha az karışık değildir. Türk, şartlara ve bulunduğu yere göre; ekici, küçük çiftçi, esnaf, derebeylik (feodalite) düzeninin en alt ve en barbar döneminde bulunan toprak sahibi, memur ya da askerdir. Türk, imtiyazlı bir dinin ve milletin mensubudur ... Bosna - Hersek'te Slav menşeli asilzadeler, İslam dinini kabul etmişlerdir ... Bundan dolayı, Bosna - Hersek bölgesinde hakim sınıf ve hakim din birbirine karışmıştır.” (Türkiye Üzerine Düşünceler – K. Marx)

Marx’ın yukarıda biraz da şaşkınlıkla belirttiği şuydu: Türkler Osmanlı’da en alt sınıfta da olabilirdi, muarızı İslam’ı kabul ettiği anda onun (Türk’ün) idarecisi dahi olabilmekteydi. Türk’ün Osmanlı’daki en büyük imtiyazı mensup olduğu dindi. Dini onu fakir de olsa farz-ı muhal zengin bir Rum ya da Ermeni karşısında korurdu; ama aynı sistemde Rum veya Ermeni, İslam dinini seçtiği anda Türk basit bir çiftçi olabilir, Ermeni/Rum veya Arap fark etmeksizin onun idarecisi olabilirdi.

Marx’a göre Osmanlı muhakkak yıkılacaktır. Türkler, Anadolu’ya hapsolacak ve Avrupa’dan sökülüp........

© SuperHaber