menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Esra Albayrak akademiyi sarstı! Kolomb’a 'katil' demek ne kadar doğru?

1 0
yesterday

Esra Albayrak’ın itirazı haklı! Colomb Kâşif değil, katil; Greenwhich İnsanlığın değil, Batı’nın sıfır noktası

Öncelikle Albayrak’ın sözlerine önce yakından bakalım;

“Çocuklarımızın, dünyanın 0 noktası olarak neden Greenwich’in konumlandırıldığını sorgulamasını bekliyoruz. Christoph Colomb’un anlatıldığı gibi bir kâşif değil, istilacı bir tüccar olduğunu; geometrinin ya da felsefenin Eski Yunan’dan önce de Çin’de, Babil’de, Mezopotamya’da, Arap Yarımadası’nda var olduğunu anlayabilecekleri bir eğitim perspektifini hedefliyoruz.”

Esra Hanım’ın bu sözlerine istihza ile yaklaşanların niyeti belli olsa da biz yine meselenin arka planını izah edelim; çünkü mesele son derece önemli. Merhum Prof. Dr. Fuat Sezgin ve Halil İnalcık Hocaların en fazla ele aldığı konuların başında geliyor bahsi geçen hadiseler. Bu konu eşelenmedikçe eğitim perspektifimizdeki aşağılık kompleksini yenebilmemiz pek kabil değil. Esasen Hanımefendi de belli ki bu zihniyete karşı vicdan sahibi mantıkları cedele davet ederken karşısına evvela elleri en kirli olanların çıkması şaşırtıcı değil.

Elbette bataklığı kurutmak için çabaladığınızda yüzünüzün üstünde sinekler uçuşacaktır…

Colomb (Kolomb) tescilli bir katildi; ama asıl amacı Müslüman kanı dökmekti

Amerika kıtasına doğru zorlu bir yolculukla dünya tarihini değiştiren Kristof Kolomb’un nihai hedefi Kudüs’ü işgal edecek güçlü bir ordu meydana getirmekti. Merhum tarihçimiz Halil İnalcık, Kolomb’un bu düşüncesini şöyle dile getirmektedir;

“Kristof Kolomb’un Yeni Dunya’yi keşfi, bir bakıma Akdeniz‘de Hristiyan dünyası, özellikle İspanya ile Osmanlı arasındaki mücadele ile ilişkili görünmektedir. Kolomb, günlük notlarında onu harekete geçiren gerçek düşüncenin, İslam dünyasını geriden çevirerek Doğu’daki Hristiyan dostu Moğol Hanı ile doğrudan ilişki kurmak, Hindistan ticareti Hint deniz yolunu aşmak, Batı ve Doğu Hristiyanlarının işbirliğiyle Kudüs’ü (Jerusalem) almak olduğu açıklar.”

Merhum Halil İnalcık Hoca’nın gündeme getirdiği bu iddia, bizzat Kolomb’un ifadeleriyle tasdik edilebilir bir nitelik taşımaktadır. Kolomb, Doğunun hem ruhani hem maddi zenginlikleri ihtiva ettiğini günlüklerinde açıkça ifade eder ve Batının varlığını sürdürebilmesi açısından Doğu’da söz sahibi olması gerektiğini düşünür;

“Kutsal Kitabı tanıklığına göre, Tanrı Yeryüzü Cenneti'ni kurduğunda yaşam ağacını onun ortasına dikti. Oradaki kaynaktan dört büyük Irmak çıkar: Hindistan'daki Ganj, Mezopotamya'daki Dilce ve Fırat, sonra da Nil. Ama ben bu Yeryüzü Cenneti'nin dünyada nerede bulunduğunu kesin olarak açıklayan ne Latince ne de Grekçe bir yazı okumuşumdur. Hiçbir harita üzerinde görmemişimdir onu. Ancak zoraki varsayımlar vardır bu konuda. Kimileri de Habeşistan’da Nil’in kaynağına yerleştirdiler onu.

Yeryüzü Cenneti'nin Doğu’daki bir yerde bulunduğu konusunda eş kanıdadırlar.”

Doğu’da Osmanlı ve Memluklerin Batı karşısında kazandığı zaferler, özellikle İspanyol ve........

© SuperHaber