Sadece Bir Uçak Değil, Geçmişle Hesaplaşma: KIZILELMA |
Vecihi’nin engellenen uçuşundan Demirağ’ın kapatılan fabrikasına, Etimesgut’un susturulan motorlarından 1974 ambargosuna kadar… Bir asırdır önü kesilen Türk havacılığının, Kızılelma ile gökyüzüne yazdığı büyük dönüş.
1948’den Kızılelma’ya! Takozların Altından Kalkan Bir Milletin Hesaplaşması
Karadeniz semalarında kısa bir an yaşandı; fakat o an, sadece bir test uçuşu değil, yüzyıllık bir hesaplaşmanın görünür hâliydi.
Bayraktar KIZILELMA, gökyüzünde jet motorlu hedefi ASELSAN’ın MURAD AESA radarıyla tespit etti, TÜBİTAK SAGE’nin GÖKDOĞAN görüş ötesi hava hava füzesi ile vurdu. Böylece dünyada ilk kez bir insansız savaş uçağı havadaki başka bir uçağı BVR bir füze ile imha etti.
Bu görüntü sadece teknik bir başarı değil; bir milletin reddedilmiş hayallerinin, yok sayılmış mühendislerinin, kapatılmış hangarlarının ve önüne konan tüm takozların tek hamlede parçalanmasıdır.
KIZILELMA’nın kanadının altında imzası olan iki isim var ki bu hikayeyi konuşurken anmamak haksızlık olur: Haluk Bayraktar ve Ahmet Akyol. Ama mesele iki isimden ibaret değil. Bu başarı, 1940’lardan itibaren sistematik olarak kesilen Türk havacılık damarının bugün yeniden gövde bulmuş hâlidir.
Vecihi’nin Uçağından Kızılelma’ya Uzanan Hat!
Bu topraklarda gökyüzüne kafa kaldırmak yeni değildir. Ama gökyüzüne kaldırılan her kanadın önüne bir takoz konulmuştur.
1920’lerde Vecihi Hürkuş kendi uçağını yaptı, uçurdu. İzinsiz uçtu diye ceza. Devlet denetleyecek heyet yok dedi, ruhsat vermedi. Vecihi uçağını söküp Prag’a götürüp sertifika almak zorunda kaldı. Bir milletin havacılık rüyası daha doğmadan boğuldu.
1930’larda Nuri Demirağ Türk tipi uçak yapmak istedi. Fabrikasını kurdu. Sonuç? Fabrikası 1944’te kapatıldı, siparişler iptal edildi, tesisleri kamulaştırıldı. Demirağ’a üretme, Vecihi’ye uçma denilen yıllar… Bu........