Trump 2.0: Trump Ekonomi Politikalarının Amerika Ekonomisine Etkileri

20 Ocak 2025’te Donald Trump, Cumhuriyetçilerin zaferiyle yeniden Beyaz Saray’a adım attığında, ajandasında tanıdık vaatler vardı: "Önce Amerika", devasa vergi indirimleri ve agresif korumacılık. O gün piyasalar, düşük işsizlik ve azalan enflasyonla nispeten durgun bir limandaydı. Ancak bugün, Kasım 2025 itibarıyla geriye dönüp bakıldığında, Amerikan ekonomisinin belirsizliğe sürüklendiği görülmektedir.

Trump yönetimi, söz verdiği gibi "mega faturalar", agresif tarifeler ve radikal deregülasyonlarla göreve hızlı başladı. Ancak piyasaların verdiği ilk "hoş geldin" partisinin ardından, Amerikan ekonomisi şimdi belirsizliğin ve borç yükünün altında nefes aldırmaya çalışıyor.

Trump’ın ikinci dönemi, vaat edilen "altın çağ"dan ziyade, yüksek oynaklık ve belirsizliklerin hüküm sürdüğü bir "ters köşeler dönemi"ne girmiş bulunmaktadır.

"Mega Fatura" ve Mali Kara Delik

Kongre Bütçe Ofisi’nin (CBO) verileri, tablonun vahametini gözler önüne seriyor. Trump’ın imzasıyla yürürlüğe giren ve kamuoyunda "Mega Fatura" (Mega Bill) olarak adlandırılan yasa paketi, sadece bu yıl federal harcamaların gelirleri 1,9 trilyon dolar aşmasına neden oldu. Şirketler vergi indirimlerini (Kurumlar vergisi ’e çekildi) yatırımdan ziyade hisse geri alımlarında kullandı. Borsalar kısa vadede yükseliş gösterse de bu sürdürülebilir olmamaktadır.

Asıl korkutucu olan ise uzun vadeli projeksiyonlar. CBO, ulusal borcun 2035’e kadar 52 trilyon doları aşacağını öngörüyor. "Borçlanarak büyüme" stratejisi, ABD hazinesinin üzerine 3,4 trilyon dolarlık ek bir bütçe açığı yüklemiş durumda. Bu, gelecek nesillerin borç yükü ile geleceklerinin ipotek altına alınması demektir.

Tablo 1: Maliye Politikası ve Bütçe Performansı: "Mega Fatura" Etki Analizi (2025 Mali Yılı)

Bu tablo, vergi indirimlerinin ve harcama politikalarının federal bütçe üzerindeki sapmalarını ve borç yükünü........

© Stratejik Düşünce Enstitüsü