Zafer mi, yoksa rüya mı? |
Mesut Barzani’nin Şırnak’ın Cizre ilçesine gelişi ve konuşmasından çok, ağır silahlı korumaları dikkat çekti. Irak Merkezi Hükümeti’nde resmî bir görevi olmayan Barzani Türkiye topaklarına yabancı bir yapıya mensup ağır silahlı, üniformalı korumalarla giriyor, ilçelerimizde dolaşıyor. Bu durum yalnız devlet teamüllerinin ihlali değil, aynı zamanda devlet ciddiyetine de gölge düşüren bir görüntüdür.
Bir ülkeye yabancı birisi geldiği zaman, onun güvenliğini geldiği devlet sağlar. Eğer, silahlı korumalarıyla birlikte gelmekte ısrar ediyorsa bunun anlamı, “Ben senin güvenlik önlemlerine güvenmiyorum. Kendi güvenliğimi sağlamak için korumalarımı getiriyorum” demektir. Bu duruma kuşkusuz ilgili makamlar itiraz etmiştir etmesine ama demek ki üst makamlardan, silahlı girişlerine izin verildiği anlaşılıyor.
SİLAHLAR TOPLANDI
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin döneminde on binlerce Iraklı Türkiye’ye sığınmak için sınırımızdan girmek istemişti. Gelenlerin önemli bir bölümü de silahlıydı. Güvenlik birimlerimiz, bir kişinin bile silahıyla girmesine izin vermemişti. Önce silahlar toplandı, sonra girişlerine izin verildi. Bazıları silahlarını vermek istemeyince bunların girişine izin verilmedi, bu yüzden bazıları yeniden Irak’a döndü. Bu durumu bizzat dönemin komutanından dinledim.
Bütün devlet mekanizmasının tek merkezden yürütüldüğü bir sistemde, bir devlet görevi olmayan kişinin ağır silahlı korumaları ile topraklarımıza girmelerine rağmen bunları “Kimsenin fark etmediği bir hata olarak mı” göreceğiz?
Barzani, Talabani Türkiye’ye geleceği zaman kendilerini Habur Sınır Kapısı’nda yüzbaşı ya da binbaşı karşılıyordu. Ancak, günümüzde farklı bir uygulama yapılıyor. Ama,........