Terör örgütünün cezaevinde 1952 gün -2
Adil Kabaklı, dağıtım iznine memleketi Gaziantep’in Şahinbey ilçesine gelmişti. Yeni görev yeri Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesiydi. İznini daha çok Kızılhisar’daki evinde geçiriyordu. Anne Cennet Kabaklı, oğlu gidecek diye kısıtlı imkânlarına rağmen onun sevdiği yemekleri yapıyordu. Ayrılık günü 2 Ekim 2015’te gelmişti. Otobüste 23-24 numaralı koltukta birbirlerini ilk kez o gün gören iki genç vardı. O gün tanıştılar, birlikte kaçırıldılar birlikte şehit edildiler.
Adil Kabaklı
Anne Cennet, oğlunun kaçırıldığını o akşam televizyondan öğrendi. Yolu kesen teröristlerin birliklerine katılmak üzere giden iki erin, Pülümür yolunda teröristler tarafından silah zoruyla kaçırıldığı, askerlerin kurtarılması için operasyonlara başlandığı belirtiliyordu. Ancak onlar tam 1952 gün sona Kuzey Irak’ın Gara bölgesinde bölücü terör örgütünün cezaevinde kafalarına kurşun sıkılarak şehit edilmiş olarak bulunacaklardı.
Adil, iki yaşından itibaren üvey baba elinde büyüdü. Baba da dar gelirliydi. Cennet Hanım, diğer anne babalar gibi oğlunun kurtarılması için yapılan görüşmelere katılmak üzere Ankara’ya gidemiyordu. Çünkü maddi yönden sıkıntı çekiyordu. Adil de annesini göremediği için kahroluyor, “Benim annem orada niye yok?” diye kahırlanıyor, onların başına da kötü şeyler geldiğini düşünüyordu.
YEMEK, AKLIMA BİLE GELMİYOR
Gara’da 13 vatandaşımızın şehit edildiğini Milli Savunma Bakanlığı, gece yarısından sonra açıklamıştı. İşte o şehitlerden birisi de Adil Kabaklı’ydı. Anne, oğlunu teşhis etmesi için Malatya’ya götürüldü. Oğlu morgda sedyenin üzerindeydi. Elini tuttu, buz gibiydi. O iriyarı Adil gitmiş, geride küçülmüş, zayıflamış bir Adil kalmıştı. Adil’in kaçırıldıktan sonra halini, Cennet Hanım şöyle anlattı:
“Gecem gündüz, gündüzüm gecem........
© Sözcü
![](https://xhcrv35j.dev.cdn.imgeng.in/img/icon/go.png)