Sinsi ve sisli plan yürürlükte

Libya Genelkurmay Başkanı Muhammed El-Haddad ile heyetinin bulunduğu uçağın Ankara’nın Haymana ilçesi yakınında sabotaj sonucu düşürülmüş olabileceği üzerinde tartışmalar sürüyor. Bu tartışmaların uçağın düşüş nedenini ortaya koyacak raporun açıklanmasına kadar ve hatta sonrasında da devam edeceği anlaşılıyor.

Şu ana kadar yürütülen çalışmalar, olayın kaza mı, yoksa sabotaj mı olduğunu ortaya koyamadı. Kaza mı sabotaj mı elbette bilmiyoruz ama ikisinden birisi de olsa sadece Türkiye’ye değil, bölge ülkelerine de etkisi büyük olan stratejik bir mesaj oldu. Türkiye’nin etrafında gelişen ve yaşanan son olaylar zincirine bakıldığında, yaşananlar ister istemez kamuoyunu bu tarz düşüncelere yöneltti. Bu nedenle konuyu yakından izlemek ve anlamak ihtiyacı hissediliyor.

BİTLİS’İN UÇAĞI UNUTULMADI

Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, 17 Şubat 1993’te Ankara’da meydana gelen uçak kazasında şehit düştü. Nisan ayında bölücü örgüte yönelik etkili bir operasyon planlanmıştı. 14 Nisan’da başlayacak bu operasyona “Orgeneral Eşref Bitlis Operasyonu” adı verilmişti. Plana göre, operasyondan önce herkesin görev bölgesinde olması isteniyordu.

Eşref Paşa’nın uçağı, Güvercinlik Kara Havacılık okulundan havalanmıştı. Kısa süre sonra, Esenboğa’dan “acil iniş” istedi. Ancak, uçak Esenboğa’ya ulaşamadı, Yenimahalle ilçesinin girişinde bulunan PTT tesislerinin bahçesine düştü. Bitlis ile Binbaşı Yaşar Erian, Yüzbaşı Tuğrul Sezginler, askeri personel Fahir Işık, Emin Öner, Posta İşletme Merkezi güvenlik görevlisi Ruhi Salay şehit oldu.

Diyarbakır’da başlayacak, Irak’ın Kuzeyinde devam edecek toplantılar yapılamayacaktı. İnandırıcı olmamakla birlikte PKK, Bitlis’in uçağını düşürdüklerini açıkladı. O günden bu yana Bitlis’in uçağı düştü mü, düşürüldü mü tartışması........

© Sözcü