Türkiye seçim telaşında. Bu yüzden bakanlıklarda ne olup bittiğinin üzerinde kimse durmuyor, atamalar gündeme getirilmiyor. Bir iktidar değişikliğinde bürokraside de köklü değişiklikler yapılacak. Atamalarda, görevde yükselmelerde unutulan kıdem ve liyakat yeniden hatırlanacak. Bunu siyasi partilerin yetkilileri söylüyor. Dileriz, onlar da haksızlıklara yol açmasın.

Bugün, Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK), İŞKUR'a gidelim. SGK üst yönetiminde baş döndürücü değişiklikler yaşanıyor. Yeni göreve getirilenlerin neredeyse tamamı SGK dışından. Her değişiklikle ilgili de farklı iddialar gündeme getiriliyor. Büyük yolsuzlukların olduğu SGK'da, bazı siyasetçi yakınlarının da isimleri yolsuzlukla birlikte anılır oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, isimleri açıklamak yerine bunları gizliyor. Kuşkusuz, son dönemdeki her atamayı Millet İttifakı'nı oluşturan siyasi partiler yakından izliyor.

HAKSIZ KAZANÇ İDDİASI

SGK'da üst yönetimde yapılan değişikliklerle ilgili ilginç iddialar var. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kullanılan parmak izi projesinin SGK tarafından da satın alınarak kullanması isteniyor. Bu şekilde birilerine haksız kazanç sağlanacağı da SGK'da sıkça konuşuluyor. Konuşulanı anlatayım:

SGK'nın sağlık hizmetlerinin sunumu aşamasında suistimalleri önlemek için Kanun gereğince Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemleri (BKDS) kullanılması gerekiyor. Yani bir kişi hastaneye başvurmuşsa, bunun aynı kişi olduğunun ve gerçekten hastaneden hizmet aldığının doğru tespit edilmesi gerekiyor. Bunun için SGK'nın geliştirdiği ve özel hastanelerde kullandığı, ileri bir teknoloji olan avuç içi okuma sistemi bulunuyor. Bunun için tüm özel hastaneler yatırım yapmıştı. Cihaz, hastaneye başvuran kişinin damar izini okuyor, bu şekilde sahtecilik önlenmiş oluyor.

O FATURALARA DİKKAT!

Pandemi önlemleri kapsamında askıya alınan sistem “Yeni projeye geçilecek” diye açılmıyor. Bu süreçte de SGK'nın dolandırıldığı, zarara uğratıldığı iddiaları da eksik olmuyor. Kişi hastaneye gitmese bile gitmiş gibi SGK'ya fatura düzenlenebilmesi de mümkün. Çünkü, şu anda SGK'nın bunu engelleyecek bir sistemi bulunmuyor.

SGK Başkanı Kürşat Arat, kullanılan bu sistemin bırakılıp yeni bir sistem kurulması için çaba gösteriyor. Bunun için de eski sistemin tekrar açılmasını istemiyor. Peki alınmak istenen yeni sistem nedir? Bu sistem de; Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün kullanmaya yeni başladığı parmak izi sistemidir. Kullanılan ve kimsenin şikayeti olmayan ve daha güvenli sistemin bırakılarak yeni sistemin alınması demek birilerine milyon dolarlar kazandırmak demektir. Zaten benzer bir sistem varken bu ısrar neden? Peki bu sisteme karşı çıkanların görevden alınmalarına ne demeli? İbretlik ve içler acısı bir durum. Bu arada proje hayata geçerse hastanelerin damar okuma için aldıkları binlerce cihaz çöp olacak.

ZORUNLU HİZMETTEN KURTULMA

Evren Altay, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bursu ile üniversite öğretim görevlisi olmak üzere eşi Pir Nur Altay'la İngiltere'ye gönderildi. İngiltere'de, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in oğlu Oğuzhan da eğitim alıyordu. Yakın arkadaş oldular.

Eğitimlerinin sonunda karı-koca zorunlu hizmet için Artvin Üniversitesi'ne atandı. Ancak onlar Ankara'da kalmak istiyorlardı. Araya bakan girdi. Artvin'e zorunlu hizmet için gitmemenin tek yolu eşlerden birinin Ankara'da bir bakanlık ya da kuruma yönetici olarak atanmasıydı. Sonra eşi de eş durumundan Ankara'ya gelebilecekti. Ancak, bırakın eşlerden birisinin yönetici yapılmasını, ikisi birden yönetici yapıldı.

Evren Altay SGK'da, eşi de MEB'de daire başkanı yapıldı. Pir Nur Altay için hemen MEB'den muvafakat alındı ve İŞKUR Genel Müdür Yardımcılığı'na atandı. Bu şekilde zorunlu hizmetten kurtuldular.

FÜZE GİBİ YÜKSELİŞ

Evren Altay'ın başarı hikayesi ise devam ediyor. SGK'da hızla yükseliyor. Bir ay içinde kurumun en önemli daire başkanlığı olan Personel Daire Başkanlığına atanıyor. Aradan beş ay geçtikten sonra SGK Başkan Yardımcılığı'na atanıyor. Yani SGK'nın ikinci adamı oluyor. Atamalarda onun sorumluluğunda. Daha bitmedi. Hemen üç ay sonra İŞKUR Genel Müdürü oluyor.

Genel Müdür olur olmaz İngiltere'den Bakanın oğlunun arkadaşı dolayısıyla kendisinin de arkadaşı olan Varol Dur, Genel Müdür Yardımcılığına atanıyor. Evren Altay'ın eşi ise ayıp olmasın diye İŞKUR'dan Bakanlık Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü'ne Genel Müdür Yardımcısı olarak atanıyor. Füze gibi yükselişler SGK'da ve İŞKUR'da rahatsızlık yaratıyor yaratmasına ama kime ne desinler?

Bazen, siyasetçinin çocuklarının okul arkadaşlığı her kapıyı açtırıyor. Devletin, öğretim görevlisi olsun diye yıllarca yurtdışında okuttukları, hülleyle Ankara'ya gönderiliyor ve sanki o kurumlarda bu işleri yapacak kimse yokmuş gibi en üst görevlere getiriliyorlar. Üstelik bunu da ‘profesör' unvanlı bakan yapıyor.

QOSHE - Nedir bu atama telaşları? - Saygı Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Nedir bu atama telaşları?

312 84
26.04.2023

Türkiye seçim telaşında. Bu yüzden bakanlıklarda ne olup bittiğinin üzerinde kimse durmuyor, atamalar gündeme getirilmiyor. Bir iktidar değişikliğinde bürokraside de köklü değişiklikler yapılacak. Atamalarda, görevde yükselmelerde unutulan kıdem ve liyakat yeniden hatırlanacak. Bunu siyasi partilerin yetkilileri söylüyor. Dileriz, onlar da haksızlıklara yol açmasın.

Bugün, Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK), İŞKUR'a gidelim. SGK üst yönetiminde baş döndürücü değişiklikler yaşanıyor. Yeni göreve getirilenlerin neredeyse tamamı SGK dışından. Her değişiklikle ilgili de farklı iddialar gündeme getiriliyor. Büyük yolsuzlukların olduğu SGK'da, bazı siyasetçi yakınlarının da isimleri yolsuzlukla birlikte anılır oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, isimleri açıklamak yerine bunları gizliyor. Kuşkusuz, son dönemdeki her atamayı Millet İttifakı'nı oluşturan siyasi partiler yakından izliyor.

HAKSIZ KAZANÇ İDDİASI

SGK'da üst yönetimde yapılan değişikliklerle ilgili ilginç iddialar var. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kullanılan parmak izi projesinin SGK tarafından da satın alınarak kullanması isteniyor. Bu şekilde birilerine haksız kazanç sağlanacağı da SGK'da sıkça konuşuluyor. Konuşulanı anlatayım:

SGK'nın sağlık hizmetlerinin sunumu aşamasında suistimalleri önlemek için Kanun gereğince Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemleri (BKDS) kullanılması gerekiyor. Yani bir kişi hastaneye başvurmuşsa, bunun aynı kişi olduğunun ve gerçekten hastaneden hizmet aldığının doğru tespit edilmesi gerekiyor. Bunun için SGK'nın geliştirdiği ve özel hastanelerde kullandığı, ileri bir teknoloji olan avuç içi okuma........

© Sözcü


Get it on Google Play