Heykeli dikilen komutan o günleri SÖZCÜ’ye anlattı

Kıbrıs’ta Rumlar iyice azmıştı... Mağusa Namık Kemal Lisesi’ne Türkiye’den gönderilen tarih öğretmeni Sadi Oğuz, derslerde milli duyguları geliştirici ateşli konuşmalar yapıyor, Kıbrıs Adası’nın önemini vurguluyor, Rum saldırılarına karşı mücadelenin gerekliliğinden söz ediyor, öğrenci ve öğretmenleri örgütlüyordu.

20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nın başladığı gün öğretmen Sadi Oğuz, o güne kadar gizlediği üniformasını giyiyor, ateşli konuşmalar yaptığı gençlerin, öğretmenlerin karşısına, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görevli Üsteğmen Oğuz Kalelioğlu olarak çıkıyordu.

ŞEHİT OLMAYI EMRETTİLER

Harekat başlamış, ancak Mağusa’ya gelinememişti. Türkler kale içine sığınmış, yüksek surlarla çevrili Mağusa Kalesi’nin etrafı General Kostantin Corcakis komutasındaki Rum Muhafız Ordusu tarafından kuşatmaya alınmıştı. Birleşmiş Miletler (BM) Barış Gücü irtibat subayı aracılığıyla Türklerin teslim olmasını, yoksa katliam yapacaklarını belirtiyordu…

Yunanların bölgede 8 binden fazla kuvveti, 96 havan mevzii, tank ve zırhlı kariyer taburu, topçu taburu, uçaksavar bataryaları vardı. Türk tarafının 250 piyade tüfeği, patates çuvalları içinde sokulan 3 havanı bulunuyordu. Barış Gücü Komutanı, bu güç karşısında savunmanın mümkün olamayacağını vurguluyordu.

Mağusa Sancaktarı Albay Servet Mörek, Harekat Kısım Amiri Erdoğan Aydemir, teslim teklifini endişeli bir şekilde baş başa konuşurken, Mücahit Merkez Tabur Komutanı Üsteğmen Oğuz Kalelioğlu sur dibindeki seferi karargaha geliyor ve teslim olmalarını isteyen BM Barış Gücü Komutanına “Bizi buraya gönderen Yüce Türk Devleti düşmanı çok görünce ‘Teslim olun’ demedi. Bilakis sonuna kadar çarpışmamızı ve gerekirse şehit olmamızı emretti”........

© Sözcü