Güven, karşı tarafın size zarar vermeyeceğine dair bir beklentidir; insanlar güvendiklerinde, karşılarındaki kişinin dürüst, tutarlı ve güvenilir bir şekilde davranacağını umut ederler. Birine güvendiğinizde, o kişinin sizin düşündüğünüz şekilde doğru hareket edeceğine dair bir beklentiniz vardır ve bu süreçte kendinizi savunmasız bırakırsınız. Ancak her güven risk taşır, çünkü sizin kontrolünüz dışında bir beklentiye dayalıdır. Eğer kişi beklediğiniz veya size vaat ettiği gibi davranmazsa, hayal kırıklığıyla birlikte karşınızdaki kişiye karşı duyduğunuz güven de azalmaya başlar.
Güven, bir ilişkinin olmazsa olmazıdır. Ailede, arkadaşlıkta, aşkta, iş hayatında, yaşamın her alanında güven, bir ilişkinin devam edebilmesi için gerekli en önemli unsurdur. Zaman içinde gelişir ve olumlu deneyimlerle beslenir. Kişiler, birbirlerine olan güvenlerini yaptıklarıyla güçlendirirler. Ancak güven, kırılgan bir yapıdır; bir kez kırıldığında o kırıktan içeri hep şüphe sızacaktır. Şüphe de aynen bir damardan giren zehir gibi eninde sonunda güveni ya yok edecek ya da büyük hasar verecektir.
Herkes gibi ben de defalarca kandırıldım, aldatıldım, ihanete uğradım. Maalesef bu, hayatın doğal akışında var. Bunları yaşarken, etrafımdaki insanların da aynı yollardan geçtiğini gördüm. Sonunda........